Merhaba sevgili okurlar. Biraz geçmişe giderek, Giresun'un Eynesil ilçesinde, 13 Nisan 2018'de evinin önünde yaralı bulunup, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden 11 yaşındaki Rabia Naz Vatan’ın şüpheli ölümü üzerine birkaç kelam etmek istedim. 2018’den bu yana sayısız habere imza atıldı. Çoğunda bir arpa boyu yol alınamadı. Yanlış anlaşılma olmasın, bir arpa boyu yol alamayan basın değil, diğerleri. Çocuk neden yaralıydı, evinin önüne bırakılmış mıydı, yoksa orada mı başına bir iş gelmişti? Gibi gibi soruların cevaplarını içeren bin bir tane hikaye var. Hikaye diyorum çünkü hepsi bilgi kirliliği, salt gerçek ne hikmetse yerin 7 kat dibine gömülmüş gibi duruyor. Sanki bu bilgi kirliliği birilerinin hoşuna gidiyormuşçasına etrafa kontrolsüzce bilgiler yayılıyor. Vicdanlar rahat mı? Herkes üzerine düşeni yaptı mı bilinmez ama tıynetsiz ferasetin delaletinin kol gezdiği aşikar. Rabia Naz’ın kısacık ömründe sokakta bisiklete bindiği, parkta salıncakta sallandığı, okulda aynı sınıfı paylaştığı arkadaşları var ve onlar büyüyecek. Ben bugünün büyüklerinden umudu kestim ama yarının büyüklerinden umudum var, arkadaşlarını onlardan çalanlara elbet hesap soracaklar. İşte o zaman umarım vicdan azabı çekiyor olmazsınız. En azından bunu insanlık adına temenni ediyorum. Tayfun Talipoğlu ne diyordu şiirinde;
Gözlerinden dillerine dökülürse
Bir gün sorular
Sürdürebilecek miyiz aynı yalanı
Yoksa yine susturacak mıyız onları
Oysa ne çoktular ne kadar çocuktular
Sessiz de kalsalar bizi bağışlamayacaklar
Mazeretlerimize inanmayacaklar
Yaşamımızda görünmedikleri her karenin
Hesabını soracaklar
Hazırlıklı olmak gerek
Çünkü onlar şimdilik
Çok ve çocuklar..