SON DAKİKA
SON DAKİKA


Ne savcı Kenan'ı ne memur Teoman'ı unuturuz
24.11.2020

 
Merhabalar. Her geçen gün şiddette türlü türlü iğrençliklere şahit oluyoruz. İnsanın okurken, izlerken, dinlerken kanı çekiliyor, ‘bunlar nasıl insanlar’ demekten kendimizi alamıyoruz. Yaşanan şiddet vakaları karşısında adaletin tecelli ettiğini görmek kavrulan içimizi bir nebze soğutuyor. Güzel ülkemin öyle güzel hakimleri, savcıları var ki: bazen suçluya vermiş oldukları cevaplarla adeta sözle tokatlıyorlar. İşte bu kahramanlardan içimizi soğutan savcılardan biri de ‘Savcı Kenan Çetin.’

Ankara'da şiddet gördüğü gerekçesiyle babasının evine dönen Emine Yanıkoğlu, eşi Soner Yanıkoğlu tarafından pompalı tüfekle vurularak öldürüldü. Katil koca iddianamede aldatıldığını öne sürüp kendisini savununca koca yürekli savcımız devreye giriyor:

“Savcı Kenan Çetin iddianamede, şüphelinin ikinci kez eve geldiğinde sırt çantasında pompalı tüfek olmasının cinayeti tasarladığını gösterdiğini, eşini, kendisini aldattığını söylediği için öldürdüğü yönündeki beyanlarının ise ancak bir boşanma davasına konu olabileceğini, bu beyanlardan ötürü şüpheli hakkında öldürme olayında haksız tahrik indirimi uygulanamayacağını vurguladı. Savcı, şüphelinin bu nedenle, 'tasarlayarak eşi kasten öldürme' suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmasını talep etti.”

İyi ki varsın Savcı Kenan Çetin. İşte adalet böyle güzel insanların elinde hayat buluyor ya adalete inancımız bir kez daha artıyor.

Mesela bir başka örnekle dikkat çekmek istediğim bir nokta daha var. Bakırköy'de cipini yayaların üzerine sürerek 6 kişinin yaralanmasına neden olan eski hakim ve savcı oğlu Görkem Sertaç Göçmen'in yargılandığı davada da karar çıktı. Mahkeme, tutuksuz sanık Göçmen'e 9 yıl 3 ay hapis cezası verdi. Bu cezayı uygun gören hakim ve savcılarımızın da yürekleri dert görmesin. Fakat Görkem Sertaç Göçmen'in annesi hakimliği bırakarak oğlunu savunmak için avukatlığa başlamıştı. Ne kadar acı… Bir anne hem de adaletine en çok güvenilmesi gereken bir meslek erbabı, suçlu oğlu için adaletten vazgeçti. Bu da vicdanen insanı üzen bir detay.

Görevini iyi icra edenlerden söz etmişken memur Teoman’ı unutmak olmaz. Reza Zarrab’ın sahte belge ile Atatürk Havalimanı’ndan Türkiye’ye sokmaya çalıştığı altınları fark edip tutanak tutan “Kahraman Memur Teoman” devletin kasasına 57 milyon TL girmesini sağlamıştı. Yapılan dinlemelerde memur Teoman’ın rüşveti nasıl reddettiği ise şu cümlelerle açığa çıkmıştı: “Teoman’a neler yaptım, ne vaatler, ne şeyler. Yok yok adam almıyor. Ben memuriyetimi yakamam” diyor.

Şu insanların güzelliğine bakar mısınız? Hayran kalmamak elde değil.



 

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap