Merhabalar. Bir ülkenin refahı, kalkınmışlığı, huzuru,
mutluluğu nitelikli eğitimden geçer. Nitelikli eğitim; işini hakkıyla yapan
öğretmenler ve o öğretmenlere can kulağıyla kulak veren öğrencilerden oluşur.
Eğitim sadece teorik bilgi değildir. Eğitim çok kapsamlı bir kavramdır, bu
bağlamda bilgi, donanım, genel ahlak kuralları, gelenek göreneklerimiz olmak
üzere içeriği çeşitlilik gösterir. Mektepli olmak ya da alaylı olmak yaptığınız
işin hakkını verdiğinizde önem arz eder. Eğer yaptığınız işi çıkar ve menfaatleriniz
uğrunda etik değerlerden bağımsız gerçekleştiriyorsanız ne mektepli olmanın ne
alaylı olmanın hiçbir hükmü yoktur. Ki günümüzde böyle şeref yoksunu her
dönemin adamı olmakla müsemma birçok makamı büyük kendi küçük şahsiyetler var.
Bu boş beleş cahiller yazımızın konusu değil şimdilik…
Esasında derdim şu: nitelikli eğitim! Ülkemizde maalesef
nitelikli eğitim de her geçen çıta düşüyor. Her mahallede üniversite var, o
üniversitelerde kalifiye akademisyen yok. Kendi zamanımda hatta kendi
dönemimden de öncesinde kalabalık sınıflar vardı hala kalabalık sınıflar var.
Her mahallede üniversite varken ne hikmetse tüm kırsalda köy okulları atıl hale
getirilip taşımalı eğitime merhaba dendi. Yahu ilk, orta ve lise eğitimini
sağlıklı veremediğin genç için her mahallede dandik üniversite açmışsın ne alaka?
Kel başa şimşir tarak.
Bir başka sorunsalımız ise okullarda sürekli bir ek kitap,
okul aile birliği, sınıfın ihtiyacı adı altında veliden istenilen paraların
sonu yok. Bu bir sömürü düzeni. Velinin bu ekonomik şartlarda verecek parası mı
var? Hiçbir şekilde mantığımın almadığı şahit olunca şok olduğum bir diğer
mevzuda sınıf annesinin öğretmene öğretmenler gününde altın almak için para
toplaması. Böyle bir şuursuzluk olabilir mi? Millet çocuğunu okula gönderirken
peşine beslenme veremiyor, şuursuzun biri çıkıp ‘öğretmene altın alacağız, para
verin’ diyor. Aklınızı peynir ekmekle mi yediniz? Öğretmenlerimiz bizim baş
tacımız, onlara bir demet çiçekte kafi. Yeni gelin gibi ne altın alması. Devir
o devir mi? Velileri niye zora sokuyorsunuz? Böyle görgüsüz şekilci
organizasyonlarla eğitime bir darbe de sizler vuruyorsunuz. Burası okul, hediye
aldığın kişi öğretmen, burada amaç eğitim! Bu şatafatlı şovların yeri burası
değil. Artık saçmalamayın, velilerden de saçmasapan şeyler için para istemeyin.
Daha mütevazi hediyelerle yarım elma gönül alma olur, vallahi olur.
Ne diyordu Türk Yazar Ziya Gökalp, “Eğitimden yoksun olan
insanlar, ölünceye kadar şahsiyetsiz kalmaya mahkumdurlar…”