Merhabalar.
Zorlu bir süreçten geçiyoruz. Daha önce hiç deneyimlemediğimiz bir boyutta
salgın hastalıkla korona virüse karşı mücadele ediyoruz. Takdirlik yanlarımız
var, eleştirilecek yanlarımız var. Sonuç itibariyle halisane bir şekilde
mücadele edildiğine inandığımızdan artılara, eksilere de takılmıyoruz. Süreç uzun, süreç zorlu, süreç sabır
istiyor, süreç tedbir istiyor, süreç güçlü bağışıklık istiyor… Gelinen noktada
süreç parada istiyor!
Bütün
vatandaşlar yetkili ağızlardan çıkacak kapsamlı bir tedbir paketi beklerken o
da ne ‘Milli Dayanışma’ ilan edildi. İyi de zaten biz dayanışıyorduk. Yurdumun
dört bir yanından milli duygularımızı kabartan öyle güzel dayanışmaları
izliyoruz, okuyoruz ki duygulanmamak elde değil. Biz devletten beklerken iş nasıl oldu ‘pamuk eller cebe’ mantalitesine
döndü anlamadık. Hayırseverler, iş adamları, yüklü miktarda maaş alan siyasetçiler
velhasılıkelam cüzdanı kabarık olanları şöyle meydana alalım. Çünkü bizde para yok iki gözüm.
Ne yardıma, ne dayanışmaya, ne milli
ruha karşıyım. Sadece tezata karşıyım. Bu ülkenin zor günler için kenara koyduğu parası vardı
nerede? Suriyelilere bakacak güce
sahipken şimdi neden bir garibanın cebinden alıp diğer garibanın cebine koymak
için para topluyoruz? Bu kampanyanıza gariban vatandaşı karıştırmayın.
Çünkü bu millet başkasına yardım eder, kendisine eksik eder. Başkasının karnını
doyurur, kendi bir lokma ekmekle günü bitirir. Kimse bu milletin
yardımseverliğine vicdanına oynamasın. Özetle
zenginleri piste alalım.
Tabi bu
gelişmelerin akabinde trajikomik çıkarımlarımda yok değil. ‘Sanat sanat için mi
yoksa halk için mi’ kısır döngüsünü adeta sosyal sorumluluk projeleriyle
tokatlayan hayırsever sanatçı Haluk Levent, Diyanet İşler Başkanından
kampanyaya daha fazla para katkısında bulunmuş. Demek ki Haluk Levent’in gönlü Diyanet İşleri Başkanından daha zengin.
Bakın gönlü diyorum çünkü cebinin Diyanet İşleri Başkanından daha zengin
olduğunu düşünmüyorum.
Anadolu ozanı Aşık Mahzuni Şerif’in
eserini ne güzeldir Selda Bağcan’ın sesinden dinlemek:
Ne demek efendim, bey ve amele, bey ve amele
Fakir soymak yakışır mı kemale?
Bu kadar milletin hakkın alanlar, hakkın alanlar
Onları kandırıp zevke dalanlar
Soyup kaçıp doyanlara
İnsana kıyanlara
Yuh nefsine uyanlara, yuh!