Merhabalar. Trabzon’un Sürmene İlçesi Çamburnu Mahallesi’nde bu zamana kadar yaşanan doğa katliamını bilmeyeniniz yoktur diye düşünüyorum. O güzelim doğa harikasının içine vahşi çöp depolama ve maden ocağını nasıl vicdanlarına yedire yedire sığdırabildiler anlamak mümkün değil. Bir mahalle, koca bir doğa, doğada yaşayan canlar üç, beş menfaatçinin uğruna heba edildi.

Öyle de kalmadı sonra bir gece ansızın dünya literatürüne girmiş deniz seviyesindeki çamların olduğu orman yanıverdi. Çöptü, madendi, yangındı derken onca acının üzerine turizme kazandırılan çok güzel nur topu gibi tesisimiz oldu. Tesise hayırlı işler dileyerek esas mevzuya dönelim. Çamburnu’nun çilesi daha bitmedi ki…

Tamda Şener Şen’in başrolünü oynadığı ‘Arabesk’ filmi gibi Çamburnu’nun başına gelenlerinde sonu yok iki gözümün çiçeği… Şimdi de mevzu imar değişikliği. Hem de katlettikleri koskoca bir doğa yetmezmiş gibi göz diktikleri yer bir kilometrelik yani bir avuç doğal sahil.

Çamburnu Su Ürünleri Üretim ve Yetiştirme Alanı için Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı tarafından Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile Kıyı Kanunu çerçevesinde onaylanan ‘Su Ürünleri Üretim ve Yetiştirme Alanı’ imar planı askıya çıktı. Onca dolgu alanı varken, oraları tercih etmek yerine doğal olanı yok etmek akla, mantığa, bütçeye, maneviyata aykırı. Bu insanlardan her şeylerini aldınız, çoğunu yerinden yurdundan ettiniz, o kadar gözyaşı döktüler, isyan ettiler hiç mi duymadınız, hiç mi görmediniz? Maden kurdunuz tarım arazileri atık sularla heba oldu.

Çöp tesisi kurdunuz vahşi depolama yaptınız kokudan evlerini terk ettiler, güzelim çamlar yandı ormanı büyütmek ve güzelleştirmek yerine turizm tesisini büyüttünüz güzelleştirdiniz. Bu insanların elinde kala kala bir avuç doğal sahili kaldı şimdi ona da göz diktiniz. Hiç mi vicdanınız, doğa sevginiz, vatandaşa gönül bağınız yok? Neden bu kadar insana rağmen menfaat için kırarak, dökerek, yok ederek hareket ediyorsunuz? Nasıl gözünüzü bu kadar hırs ve para bürüyebilir? Ederinden fazla ihalelerle değil ceplerinizi yedi sülalenizin cebini doldurdunuz.

Trabzon’da sahile dolgu ile kıyı balıkçılığını yok ettiniz. Gidin bir Faroz’da balıkçıları dinleyin, bakın size ne anlatacaklar. Akıbeti belirsiz doldur babam doldur Gülcemal ile hafriyata nazır sözde Beşirli Sahili yarattınız. Dünyada bir ilk deniz kıyısında ama hafriyata nazır yürüyüş yolu… Pes artık, ne desek boş, ne yazsak az. Çünkü cebinize giren paralar vicdanınızı çoktan satın almış. Bu yörenin evladı, gururu, değeri ressam Gökçe Erhan’ın Çamburnu ve o yörenin halkı, doğası için feryatlarına, gözyaşlarına, mücadelesine nasıl saygı duymazsınız? Bir dinleyin, bir anlayın, bir sefer de hak verin. Deyin ki, bir sürü dolgu yaptık, mahvettiğimiz onlarca kıyı var bu işi orada yapalım, biz bu insanların elinden her şeylerini aldık bu bir avuç sahil onlara kalsın. Lütfen bunu deyin artık.

Şimdi vicdanınıza sesleniyorum: Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan Marmaris’te ki yangınların faili olduğu iddia edilen şahıs için idamı ima etti. Helal olsun, takdire şayan bir çıkış. Bizde de failler belli. Denize dolgu yapanlar, maden ocağını ormanın kalbine kuranlar, doğa harikasının ortasına çöpten dağ yapanlar, doğayı katledenler, peşkeş çekenler, hunharca heba edenler belli be hocam. Garibana gelince idam, makamlıya gelince mevzuat olmasın. Bence de deniz kenti olduğumuz halde bizi denize hasret, doğaya uzak edip, cebini dolduranlara da idam… Düşün artık Çamburnu’nun yakasından!