Merhabalar. Ülkece her seçim dönemi ağzımıza bir parmak bal
çalınmasına alıştık. Oy kullanma hakkı
olan herkes, vaat edilen projeler neticesinde az buçuk proje bilirkişisi
sayılır. Diyeceksiniz ki ‘seçim yok, neden seçim vaatlerini yani proje
zihniyetini eleştiriyorsun?’ Geçtiğimiz günlerde Trabzon’da yapılması planlanan
‘şehir hastanesinin’ ihalesinin gerçekleştiği bilgisine rastladım. Sonra biraz
araştırdım, edindiğim bilgiler gülsem mi ağlasam mı cinsinden. Cumhurbaşkanımız
Sayın Erdoğan'ın imzası bulunan, şubat tarihli yatırım programında Trabzon
Şehir Hastanesi yatırım bedeli 882 milyon 940 bin 240 TL görünüyor. Yapılan
ihaledeki yaklaşık maliyet: 1 milyar 371 milyon 565 bin 604 TL. Yanılma payı: 488 milyon 625 bin TL.
Niye dert ediniyorsam? Koskoca devlet, tüm imkanlar, hesap
kitap elinde altı üstü 488 milyon 625 bin TL’cik yanılmış, ne var bunda! Sanki
para vatandaşın cebinden çıkacak. Sanki bu yanılma payını biz vergilerimizle
tolere edeceğiz. Zaten devlet tarafından köprülerde olduğu gibi hastanelerde doluluk
garantili...
Hani küçükken büyüklerimiz bize masal anlatırdı da bir süre
sonra çocuk aklımızla isyan ederdik ya ‘hep aynı masalı anlatıyorsun ey büyük
başka masala geç.’ Hee işte aynı noktadayım.
Bitmeyen proje vaatlerinden, saçma sapan ihalelerden,
vatandaşa kesilen faturalardan, kaşıkla verilip kepçeyle alınmasından fena
sıkıldım. Sanki inadına adrese teslim
proje üretiyorlar ve vatandaş dışında kimin yarasına merhem olunuyor, anlamak
mümkün değil.
Artık şehir hastanemizin küçük bir küsuratla yanılma payı
olsa da ihalesi yapılmış, bize de hayırlı olsun demek düşer...
Allah rahmet eylesin, Trabzon Gazeteciler Cemiyeti’nin eski
başkanlarından Turgut Özdemir Hocamız, cemiyet başkanlığı seçim zamanı diğer
adaylar projelerini sıralarken kendisi de kürsüye çıkıp ‘Benim adım proje’
demiş ve seçimi kazanmıştı. Bu seçim vaadi Trabzon basınında o gün bu gündür
klişe bir espri olarak kaldı. Şimdi
yaşananlara bakıyorum da gerçekten ‘Benim adım proje’ tadında trajikomik
geliyor.