Trabzonspor-Roma
müsabakası öncesi Trabzon’da başka bir bekleyiş de vardı. O da Mourinho’nun
Trabzon’a gelmesi ve onun yaratmış olduğu heyecandı. Ama futbolseverler şunu
bilmeli ki Avrupa şampiyonu olan Johann Cruyff‘lu Barcelona da Trabzon’a gelmiş
ve tek mağlubiyetini burada almıştı. Trabzon şehri ve takımı aslında böyle
büyük hocaların takımını yenmeyi severdi. Fakat bu müsabakada iyi futbol ve iyi
oyun vardı, ama sonuç kötüydü. Mağlubiyetlerin sebeplerine gelecek olursak;
1-
Kaleci Uğurcan son derece formsuz. Müsabakalara yeterince konsantre olmuyor.
Birçok pozisyona çıkmıyor. Özellikle yenilen 2’nci golde kornerden gelen topu
çıkıp alması gerekiyordu. Oyunu takip etmediği için ve yeterince motive
olmadığı için birçok pozisyona geç kalıyor.
2-
Abdullah hoca ilk yarı boyunca çok kötü oynayan Gervinho’yu dışarı almakta çok
geç kaldı. Berat-Abdülkadir Ömür değişikliği yapılarak bütün orta saha rakibe
teslim edildi. 6 tane ofansif yönü güçlü orta sahayla oynarsanız Roma’ya mağlup
olmanız kaçınılmaz olur.
3-
İsmail Köybaşı acemi futbolcular gibi nerede duracağını bilmiyor, ne alan
markajı ne adam markajı yapamıyor, kademeye giremiyor. Trabzonspor acilen
solbekine ya transferle ya içinde bir çözüm bulmalı.
Takımla
ilgili çok iyi olan iki de gördüğüm gelişme vardı. Bunlardan birincisi sporcuların
takım ruhu. Golden sonra birbirilerine sarılmaları, saha içinde yardımlaşmaları
çok iyi bir takım ruhunun oluştuğunu göstermekte. Abdullah hocayı kutlamak
gerekiyor. Elindeki kadroyu doğru rotasyonlarla kullanabilirse bu takımı
Türkiye’de durduracak takım zor bulunur. İkinci beğendiğim gelişme ise; Hamsik
ve Bakasetas’ın top rakibe geçince orta sahaya gelip takım müdafaasına katkı
sağlaması. Özellikle Hamsik’in oyunu çift yönlü oynaması Berat’ı da
rahatlatıyor ve rakibin hücumlarına karşı takım savunmasına büyük katkı
sağlıyor. Bu futbol ligde de oynanırsa Trabzonspor şampiyonluğun en büyük
favorisidir.