Başı ile sonu apayrı bir 113 dakika izledik. Son anda yaşananlar, futbolun fair play ruhunun çok uzağında hareketler. Maçın stresi ve başka nedenler fair play ruhuna zarar vermemeliydi. Maçın ilk devresinde Başakşehir, oyuna hakim başladı. İlk devrenin sonlarına doğru Trabzonspor oyunda dengeyi kurdu. İkinci devrenin hemen başında da golü buldu. İlk yarıda Trabzonspor lehine bir penaltının es geçildiğini söyleyebiliriz. Yani ikinci devrede Başakşehir’in kazandığı penaltı ne kadar doğruysa, Trabzonspor da o penaltıyı hak etmişti. Maçın final sahnesi ikinci devre mi yoksa penaltılara mı gidecekti derken, Ekuban sahne aldı. Kontra atakla, çok kritik bir dakikada Trabzonspor öne geçti. Bu gol kupa golü demekti. Sonrasındaki olaylar kimseye yakışmadı. Saha içinde ne olduğunu bilmesek de ekrandan hiç de iyi şeyler görmedik.

Trabzonspor, lig maçlarında olduğu gibi dengeli ve sabırlı oyunu tercih etti. Rakibini kalesinden uzakta tutarak, set hücumlarıyla gol bulmak istedi. Rakibi Başakşehir daha derli toplu görünse de Trabzonspor sabırla öne geçmeyi bekledi. Bunu da başardı. Geçen sezonun süper kupasını Trabzonspor kazandı. Keşke dostane şekilde oynansaydı diye düşünmeden edemiyoruz.

Hakem Yaşar Kemal Uğurlu, Trabzonspor’un penaltısında VAR’a gitmeliydi. Ya da VAR uyarmalıydı. Başakşehir’de Epureanu’na gösterdiği ikinci sarı kart kesinlikle yanlıştı. O sarı kart onları 10 kişi bıraksa da dirençlerini düşürmedi. Şimdi Beşiktaş maçı daha zor ve başka şartlarda oynanacak