Yeni bir teknik adamın takıma getirdiği heyecan bu hafta da sürer mi diye merak ettik. İki hafta 2 gol atıp 6 puan kazanan bordo mavililer, kötünün iyisi oyunla yukarıya doğru tırmanışa geçti. Kritik eşik, Sivas maçıydı. Avrupa’da üst üste maçlar oynayan yorgun Sivasspor’a karşı net bir galibiyet alabilirlerdi. Maçın başından sonuna kırmızı beyazlı ekip 1 puan bana yeter şeklinde oynadı. Kendini riske etmeden, rahat bir maç çıkardı.
Trabzonspor rakibinin üzerine doğru dürüst gidemedi. Kanatları kullanabilmesi için kanat oyuncularının yeteneği ve driplingi önemli. Nwkaeme olmayınca Trabzonspor ön tarafta top tutamadı. Doğal olarak iş Ekuban’a kaldı. O da elinden geldiğini yaptı. 1 gol attı. Hem de kendi kaptığı topu kendi gol yaptı. Ekuban dışında Abdülkadir Parmak sahada kendini göstermeye çalıştı.
Rakip takımda Fajid, Gradel, oyuna girdikten sonra Kone etkili oynadılar. Serkan Gradel’le çok cebelleşti. Sİvasspor’un golünde Gradel’in muazzam işlerini görebilirsiniz.
Trabzonspor, iyi oyuncu kadrosuna rağmen, kendini bulamamış yorgun Sivasspor’u rahat geçebilirdi. Trabzonspor adına kırılma noktası Ekuban’ın 72’de kaçırdığı 2. Gol oldu. Bir Ekuban’la bu kadar olur. Defansta Hugo çok iş düşmese de kalitesini belli etti.
Beraberlik maçın doğal hakkıydı. Geçen haftalarda dile getirdiğimiz kadro yapısına dönersek, hadi kötü bir takım kuralım deseniz şu oyuncuların yarıdan fazlasını almazsınız. Mesela Diabeye 1 milyon Euro bonservisle hangi akla hizmet transfer edildi? Rakibin stoper çıkarıp forvet alırken sen Plaza’yı son 2 dakika oyuna almanın anlamı ne olabilir?
Belki bu takımı Avcı kurmadı ama o yönetiyor. Kim yönetiyorsa sorumlu odur. En başta bu muazzam oyuncuları İngiltere’lerden toplayıp getiren sayın başkana teessüflerimizi bildirelim. Keşke Afobe, Diabate, Flavio gibilerin yerine Amerika’dan Tiger Woods’u getirseydi!
Giriş Yap
Üye Ol
