Bugün farklı konulara bir çırpıda değinmek istedim.
Ayasofya'nın hemen altında henüz sahil yolu geçmeden, dolgu
alanları ile sahiller özelliklerini kaybetmeden önce bir Uzunkum'umuz vardı
Trabzon'un.
Kuzguni renkli kumları ile olabildiğine uzanan sahil her
Trabzonlunun yaz günlerinde yararlandığı bir halk plajı görevi görürdü.
Karadeniz Sahil Yolu eşi bulunmaz koyları yok ederken
Uzunkum da bundan nasibini alarak sahil, kumsal vasfını yitirmişti.
Henüz bitirilemeyen Gülcemal projesinin ne olacağı belli değilken bir de baktık ki
Uzunkum yeniden oluşuvermiş.
Gülcemal bitmedi ama dökülen hafriyatın oluşturduğu yeni
durum Uzunkum'un ortaya çıkmasını sağladı.
Şimdi Büyükşehir'e düşen bir görev var:
Uzunkum artık mazideki güzelliğine kavuşması için gereğini
yapması.
Kanalizasyon sorunu çözülmeli, halkın nefes alacağı bir
ortam sağlanıp Trabzonluları şehrin merkezinde denizle buluşturan proje hayata
geçirilmeli.
Halk bunu bekliyor.
İnanmayan varsa güneşli bir günde Uzunkum sahiline gidip
insanların denizle nasıl barışık bir şekilde zaman geçirdiğini görsün...
BELEDİYELERDE BORÇ HARÇ İŞLERİ
Bizde adettendir, belediye seçimlerinden sonra kazanan
belediye başkanları eski yönetimin borçlarını kamuoyu ile paylaşırlar.
Trabzon'da da Ortahisar ve Büyükşehir Belediyesi arasında bu
konuda polemik yaşandı. Ama uzun
sürmedi.
Bu arada, kamuoyunun da bu borçların nerelere harcandığını
bilme hakkı vardır.
Trabzon'un iki başkanı da Ahmet Kaya ve Ahmet Metin Genç,
sağduyu sahibi makul insanlar.
Karşılıklı açıklamalarla konu kamuoyu nezdinde açıklığa
kavuştu.
Borçlanma ile hizmet arasında vazgeçilmez bağ var. İş için,
hizmet için karşılığında bir eser ortaya çıkıyorsa makul ve ödenebilir ölçüdeki
borçlanma hayatın gerçekleri içinde.
İsraf ve tasarruf bir arada olmaz. İsraf sonucu yapılan borç
maalesef kurumları zedeler. Hizmet yapamaz hale getirir.
Umarız karşılıklı hoşgörü tavrı hizmet döneminde bozulmadan
sürer.
Tabii ki başkanların siyasi kimlikleri de var.
Varsın olsun.
Siyasi kimlikleri icabı gerekeni yaparlar.
Siyaset başka, iş başka.
İşe engel olan kaybeder.
En büyük siyaset, hizmetle halka inmek onunla dertlenip
kente değer katma olduğu gerçeğini unutmamak gerekir.
ÇÖMLEKÇİ'YE DİKKAT!
Hani Trabzon Tarihi İpek Yolu'nun denize açılan bir liman
kentidir diyoruz ya.
İşte o liman kentinin bulunduğu mahalle Çömlekçi de en eski
yerleşim yeridir.
Tarihi bahçeli evlerinden denize açılan pencerelerinden her
dem yosun kokusunu bahçeli hisseden Çömlekçi sakinleri artık mekanlarında
değiller.
Sarp Sınır Kapısı’nın açılışından sonra karakter değiştiren
mahallenin yapısı ile hiç de hoş olmayan olaylarla anılır oldu.
Kentsel dönüşüme tabi olarak yeniden yapılandırılması devam
eden mahalleden bugünlerde yine olumsuz haberler geliyor.
Korunması gereken ve bu nedenle yıkılmayıp restore edilerek
fonksiyon verilmesi beklenen yapılar ilgisizlik nedeniyle birer birer yok olma
tehlikesi ile karşı karşıya kalmaya başladı. Sahipsiz bir görüntü veren bu
yapıların farklı amaçlar için kullanıldığı da söyleniyor.
Başta TOKİ olmak üzere tüm yetkililer Çömlekçi'nin bu
durumunu bir an evvel ele almalılar.
Yoksa yakında korumak için hiçbir tarihi yapı bulamayız,
Çömlekçi'de
O SARI ÖKÜZÜ VERMEYECEKTİK
Hani o sarı öküzü vermeyecektik hikayesi vardır ya…
Trabzon şu an tam da bunu yaşıyor.
Lojistik merkez yatırımı komşuya kayınca, komşu da diyor ki
lojistik merkez bizde, o zaman tren de Erzurum üzerinden gelsin. Öyle ya taşıma
işleri lojistik merkezden olmayacak mı?
Şimdi Trabzon karar vericileri bakalım bu durumu nasıl izah
edecekler?
Erzincan-Trabzon hattı için her gelen yetkili yaptık
yapacağız diye yıllardır söz verdi.
Şimdi gündemde olan Erzurum-Rize hattı imiş.
Evet evet o sarı öküzü vermeyecektik.
TAZİYE:
Trabzonspor'un efsane başkanı, eski Devlet Bakanı, iş
insanı, Karadeniz Gazetesi'nin sahibi, Tek-Art Holding Yönetim Kurulu Başkanı,
Trabzonspor Onursal Başkanı Mehmet Ali Yılmaz da bu dünyadaki hayatını bitirip
ahirete irtihal etti. Allah rahmetini esirgemesin. Mekanı cennet olsun. Ailesi,
Trabzonspor camiası ve tüm sevenlerine sabırlar diliyorum.