Havaalanı var.
Karayolu var.
Uçak ta gelir gider
Hem de uluslararası trafiğe açık...
Yollar...tüneller...köprüler...viyadukler uzağı yakın
eylemiş.
Peki ulaşım için başka ne lazım.
Denizin yoksa boşuna bekleme gemileri...
Ya varsa?
Denizi yok mu Trabzon'un yoksa?
Elin adamı Kruvaziyer gemilerle Trabzon'a gelip şehri
gezerken,biz çocukluğumuzdan beri gezmeye alışageldiğimiz sonrasında da
rıhtımında deniz havasını soluklayarak gezemediğimiz limanınımız da var.
Mendirekte sargan,karagöz tuttuğumuz zamanlarda o limana
yolcu gemileri gelirdi.
Sallanan mendillerle gözü yaşlı insanların uğurladıkları
yakınları,ya askere gider ya da gurbete çıkardı.
Yakınlarına ziyarete gidenler de çoktu.Boylu boyunca
Karadeniz sahilindeki limanlarda yolcu indirir bindirirdi...
Ve şimdi bırakın Trabzon'u Karadeniz'de yolcu gemisi görene
rastlamadım.
Mesela Giresun'dan kalkan orta yollu bir vapur
Trabzon,Rize istikametinde Batum'a kadar gidemez mi?
Sahil boyunca ulaşıma katkı veremez mi?
Deniz kenarında ama denizin nimetlerinden yararlanamayan
Doğu Karadeniz Bölgesinde Yolcu gemisi hizmet veremez mi?
Turizmi canlandırıp çesitlemek adına denizden yolcu
taşımacılığı hizmetlerinden yararlanmak dururken denizi yok saymak daha ne
kadar zaman alacak acaba?
Bir de demiryolu vaatleri vardı değil mi?
Sağolsun siyasetçilerimiz her seçim dönemi gündeme getiriler
de biz de hatırlarız.
1866 dan beri Anadolu topraklarında tren vardır.
Trabzon halen tren görmedi.
Bunca yıl beklendi.
Beklemeye devam...
SURLARDAKİ FAYANSLAR DA TARİHİ Mİ
Geçenlerde bir haber gözüme ilişti bizim yerel gazetelerde.
Pazaryerinde bulunan surların etrafındaki binaların
yıkılması sonunda,surlara yapışık olarak kurulan evlerden geriye ya mutfak,ya
da banyo tuvalet gibi mekanlarda kullanılan kalebodur,fayans,harçlar
surların tarihi kimliğine yakışmayan kalıntıların temizlenip sur taşlarını
ortaya çıkartmak isteğine Koruma Kurulu izin vermemiş.
Aynı haberde kurulun burası için özel çalışma yapılması
gerektiği de belirtilmiş.
Doğrudur.
Kurulun bu konularda hassas davranması gerek.
Neticede yüzyıllar öncesinden günümüze kadar gelmiş bir
kültür varlığı söz konusu.
İyi ama bu yamalı bohça gibi surlara yapışmış çirkinlik ne
zaman giderilecektir?
Surların onarımı yapılırken düşünülüyorsa uzun zaman
alır.
Bilmiyorum, Büyükşehir bünyesinde tarihi tescilli bina
eserlerle ilgili çalışma yetkisine sahip KUDEP( Koruma
Uygulama ve Denetim Bürosu.)diye bir birim oluşturulmuş mu?
Kanun ve yönetmelikler doğrultusunda Belediyeler ve İl Özel
İdarelerce oluşturulan bu birim gerekli norm kadrosu ile basit onarım izni
verme yetkisine sahip.
Kale surlarının onarımına restorasyonu için izin
yetkisi olmayan KUDEP herhalde bir kaç fayansın bulunduğu sur duvarındaki
bu çirkin manzarayı ortadan kaldırabilir.
Olmuyorsa,sırf o fayansların kaldırılmasına yönelik bir
çalışma yapmak üzere proje oluşturulur,uzmanlar gözetiminde bu temizlik
yapılır.
Büyükşehir ve Koruma Kurulu ortak sorumluluk alarak bu
çirkin görüntüyü ortadan kaldırabilirler. Bu konuda kurul da belediye de işi
çabuklaştırmak adına işbirliği içinde olmalı.Yoksa surların genelinde bir
çalışma yapılmasını beklemek çok zaman alır.
O değil de Roma,Komnenos ve Osmanlı dönemlerinde Fayans
filan icat edilip surlarda kullanılmış olsaydı,zaten el sürmek mümkün
olamazdı...
İşe öncelikle fayans ve kalebodur kalıntılarının tarihini
tespit ederek mi başlansa...Olur ya 2000 yıl önce Trabzon'da belki de fayans
kalebodur atölyesi olabilir!!!