31 Mart yerel seçimlerinde Trabzon’da AK Parti’nin aldığı
oylar tartışılmaya devam ederken yeni krizler de patlak vermeye başladı.
Teşkilat içerisinde çatlak sesler yükseldiği gibi çözülmeler
de başladı.
Birbirinin arkasından iş çeviren mi dersiniz, dün kol kola
gezip bugün ‘ayran içtik ayrı mı düştük’ hesabı yol ayrımına gidenler mi
dersiniz, makam ve menfaat çatışmalarından ötürü birbirinin arkasından olmadık
suçlamalarda bulunanlar mı dersiniz kısacası ne ararsanız var!
Dedikodular ayyuka çıktı! Özellikle Trabzon Büyükşehir
Belediyesi’nde…
Seçimin ardından koltuğa oturan Başkan Ahmet Metin Genç’in
bazı atamalar ve görevden almalar kamuoyunda tartışılıyor.
Elbette Sayın Genç’in veya diğer belediye başkanlarının
kimlerle çalışacağına karar vermek bizim haddimiz olmadığı gibi görevimiz de
değil.
Her belediye başkanının çalışmak istediği ekibini
belirlemesi kadar doğal bir durum olamaz.
Sayın Genç’te bunu yaptı.
Lakin Sayın Genç’in 10 yıl boyunca kol kola, yan yana
çalıştığı bazı isimleri farklı birimlere ataması herkesi şaşırttı.
Bunlardan biri de Ortahisar Belediyesi’nde iken yanından
ayırmadığı basın biriminin başında olan meslektaşımız Yusuf Keskin.
Keskin ile Sayın Genç’in yakınlığına hepimiz şahidiz. Öyle
ki Keskin için ‘Başkan Genç’in sağ kolu’ yakıştırması dahi yapılıyordu.
Herkes Keskin’in daire başkanı olmasını beklerken farklı bir
birime atanması kafalarda soru işaretine neden oldu. Keskin’in farklı birime
atanması kamuoyunda ‘Sanki bir kabahati var da bu yüzden bu değişiklik yapıldı,
bu yüzden uzaklaştırıldı’ algısının oluşmasına neden oldu.
Büyükşehir’de dedikodu furyasının başladığı nokta işte tam
da burası.
Ardından diğer atamalar ve görev değişiklikleri…
Öyle söylentiler, öyle suçlamalar, iftira mı değil mi
bilinmez ama öyle söylemler kulağımıza geldi ki hayrete düşmemek, ‘pes’ dememek
elde değil.
Dün birlikte yol yürüyenlerin bugün menfaat çatışması
yüzünden birbirlerine nasıl sırt döndüklerine bir kez daha tanıklık ettik.
Demek ki dava falan hikaye imiş! Vefa mı? Vefa’nın da
İstanbul’da sadece bir semt adı olduğuna bir kez daha tanıklık ettik.
Tüm bunlardan yola çıkarak asıl varmak istediğim nokta ise
şurası.
Zaten 31 Mart’ta Trabzon’da büyük oy kaybı yaşayan,
Ortahisar’ı CHP’ye kaptıran AK Parti Trabzon’da bu tür nahoş olayların, çıkar
çatışmalarının yaşanması partiye daha da büyük darbe vuruyor.
İşte bu yüzden yukarıda da belirttiğim gibi AK Parti
Trabzon’da çözülmeler başladı, gemi su alıyor.
31 Mart’ta halkın sandıkta uyarı vermesi bir yana AK Parti
Trabzon’un kendi içerisinde iç hesaplaşmalar tavan yaptı, ayrışmalar başladı.
Tabii bu durum şahıslardan çok partiye zarar veriyor.