Kural çok basit ama bazıları için her nedense bu basit kuralı uygulamak çok zor geliyor.

Aramızda öyle görgüsüz, kural tanımaz, çevre düşmanı tipler var ki maalesef güzelim doğamızı katlediyorlar.

Adam alıyor hafta sonu mangalını çıkıyor yaylaya; keyif yapıyor.

Buraya kadar her şey normal.

Allah’ın yarattığı dilsiz canlılarımızın bile yapmadığını bazı şahsiyeti zayıf olanlar yapıyor.

Bu kişiler, çer çöpünü öylece ortada bırakarak ortalıktan kayboluyor.

Bu hadsiz zevatlar yüzünden hepsi birbirinden ayrı ayrı güzelliğe sahip olan yaylalarımız, piknik alanlarımız pislik içerisinde kalıyor.

İstenmeyen görüntüler, başta doğasever çevreciler olmak üzere tüm duyarlı vatandaşlarımızın içini acıttığı gibi kent adına kötü bir imaj oluşuyor.

Şu sıralar Rize’mizde ne yazık ki bu tür istenmeyen görüntülerle fazlasıyla karşılaşmaya başladık.

Önce Pazar ilçesinde sahillerin berbat içerisinde bırakıldığı gündeme yansıdı.

Ardından da İkizdere’de yaylaların çöplük içerisinde kaldığı ve İkizdere Belediye Başkanı Sayın Hakan Karagöz’ün bu rezil görüntüler yüzünden haklı isyanı basına yansıdı.

Sağ olsunlar, başta Pazar’daki bir çevreci vatandaşımız olmak üzere İkizdere’de bir otelde çalışan birkaç vatandaşımız işe koyularak çevresindeki çöpleri toplayarak birçok kişiye örnek oldular.

Onlara tüm kamuoyu adına teşekkür ediyorum.

Gelelim asıl meseleye. Sayın Karagöz, yaylaları kirletenlere rest çekti ve açık yüreklilikle İkizdere’ye gelmemelerini söyledi.

Açıkçası Karagöz’ün bu çıkışı pek de alışılagelmiş bir durum değil.

Ancak Karagöz’ün verdiği mesaj tüm doğasever vatandaşlarımızın takdirini kazandı.

Ayrıca gözünü sadece para hırsı bürüyen ‘Ne kadar çok turist o kadar çok para’ mantalitesinde olup çevre temizliği konusunu ikinci plana atan bazı belediye başkanlarına da örnek oldu.

Evet, Başkan Karagöz’ün dediği gibi, eğer yaylalarımızı, doğal güzelliklerimizi kirletip mahvedecekseniz hem gelmeyin arkadaş!

Kalın olduğunuz yerde. Sizin görgüsüzlüğünüz, anlayışsızlığınız yüzünden başta Rizemiz ve bölge illerimizin imajı kirlenemez.

Buna hakkınız yok. Ta ki çevre bilinci sizde oluşana kadar oturun oturduğunuz yerde.

Bu duyarsız kişilere bağıra bağıra, gözünün içine soka soka çevre temizliği bilincini kazanmaları konusunda hep birlikte mücadele etmek zorundayız.

Karagöz tam da bunu yaptı.

Bu arada bazı kişiler, neden yaylara çöp konteynırları koyulmadığı noktasında Karagöz’e eleştiride bulundu.

El insaf artık! Ne yani yaylalarımızın her noktasına konteynır yerleştirerek görüntü kirliliğine mi sebebiyet verilmeli? Bu çöp kutularından çıkan pis kokular da cabası.

Elbette gerekli alanlarda çöp konteynırları olmalı. Zaten olması gerektiği kadar da var.

Bu eleştirileri anlayabilmek de mümkün değil. Çöplerinizi arabanıza koyup şehirde çöp kutularına atmak bu kadar mı ağır geliyor sizlere. Pes doğrusu.

Sözü fazla uzatmaya gerek yok.

Yarın çocuklarımıza talan edilmemiş, temiz bir doğa bırakmak istiyorsak herkes üzerine düşeni yapmalı.

Aksi takdirde çöplüğe dönen yaylalar, kirletilen dereler, oyulmuş ve kesilmiş ağaçlar yüzünden gelecek nesillerin bedduası üzerinizde olabilir. Dikkat edin.