Rize, Artvin, Trabzon ve Giresun’daki yaş çay üreticileri, adeta isyan bayrağını açmış durumda.

Önce İl Hıfzısıhha Kurulu Kararı ile 30 Nisan’a kadar seyahat izin belgesi alan çay müstahsilinin Rize’ye gelişine izin verilmişti. Ardından 4 ilin valisinin yaptığı toplantı ile bu karar iptal edilmişti.

Bu kararın ardından önceden yolculuk biletlerini alan il dışındaki üreticiler, çay toplamaya gelemedi.

Bu durum ne bölge illerindeki vatandaşları memnun etti ne de çaylıkları olup da farklı illerde kalan çay müstahsilini.

Şimdi herkes kara kara çayını nasıl toplayacağını, toplatacağını düşünüyor.

Salgın olmadan önce Gürcü ve Azeri işçiler, bölgeye çay toplamaya geldikleri halde bazı üreticiler çayını zamanında toplayamamaktan dert yanarken şimdi iş içinden daha da çıkılmaz bir hal aldı.

Binlerce çay üreticisi, il dışında kaldı.

Artık iş bölge illerinde yaşayan vatandaşlara kaldı. İşe koyularak çaylıkları toplamaya çalışacaklar.

Ama bu da çok zor gibi görünüyor.  Şöyle ki birçok çay müstahsilini dinlediğimizde gençlerin çay toplamaya yanaşmadığından dert yanıyor.

Çocuklarını çaylıklara sokamadığını ifade ediyorlar. Girseler bile bugüne kadar çaylığa girmedikleri için çay toplamayı bilmediklerini söylüyorlar.

Hal böyle olunca da çaylıkların zamanında toplanması imkansız gibi görünüyor.

Üreticinin eli kolu bağlanmış. Bundan sonra hızlıca çözümler üretilmeli.

Bunlardan bir tanesi gençlere de bu kısa zaman içerisinde çay toplama işi öğretilmeye çalışılmalı.

İmece usulü ile herkes birbirine yardıma koşmalı. Çayını bitiren diğer komşusunun yardımına koşmalı.

Bu arada Fındıklı Belediyesi tam da bu noktada güzel bir karara imza atmış oldu.

Çay üreticisinin mağdur olmaması için ‘meci’ (imece) kültürü ile birlikte belediye bünyesinde mevsimlik işçi çalıştırmak üzere çok önemli örnek bir karar aldı.

Böylece işçilerin ücretleri belediye tarafından karşılanacak.

Bu kararı bölge illerindeki Rize, Artvin, Trabzon ve Giresun illerindeki tüm merkez ve ilçe belediyeleri de neden almasın ki.

Madem gelişe izin yok bunun gibi teşvik edici çözüm odaklı kararlar alınması gerekir.

****

Alınan son kararla büyükşehir ve diğer illerdeki vatandaşların çay toplamaya gelişine izin verilmemesini haklı olarak eleştiren binlerce vatandaşımız var.

Ancak bir de olaya farklı pencereden bakmakta fayda var.

Bu koronavirüs salgını özellikle büyükşehirlerden gelen vatandaşlardan bulaştığı aşikar. Yapılan araştırmalarda bunu söylüyor.

Başta İstanbul olmak üzere diğer kentlerdeki vatandaşlar, bölgeye çay toplamaya geldiğinde ve koronavirüs olan bazı kişiler, bölge illerindeki vatandaşlarımıza bulaştırdığında ortaya çıkan manzarayı bir düşünelim.

Hastaneler belki de dolup taşacaktı, belki hastaları yatırmak için yer bulunamayacaktı.

Binlerce kayıplar verilecekti.

Kim bilir o zaman da ‘Neden idareciler, gelişlerine izin verdi’ diyerek ilgili kurum ve kuruluşları, yöneticileri eleştiri yağmuruna tutacaktık.

Bu yüzden sağduyulu davranmakta fayda var. Unutmamak gerekir ki ‘Her hayırda bir şer, her şerde de bir hayır vardır.’