SON DAKİKA
SON DAKİKA


Vaat
6.01.2024

31 Mart, yerel seçimleri için geriye sayım başladı. Şimdi sözler, vaatler dönemi.

Kim şehrimi hak ettiği gibi yönetir sorusundan çok, kim daha iyi vaatte bulunur sorusunun karşılığı aranıyor. Gelin vaat ne demektir önce ona bakalım.

Diyor ki TDK “Bir işi yapmak için verilen söz, ya da yapılacağına söz verilen şey”

Peki biz bu vaatleri her seçimde duymuyor muyuz? Hangi vaat yerine getirildi? Verilen sözleri hatırlıyor musunuz? Bir sürü soru…

Demek ki neymiş vaatlere karnımız tokmuş, değil mi?

En çok vaat, ulaşım konusunda verilir. 65 yaş üstü bedava ulaşım haklarından faydalanacak. Öğrenciler yâri yarıya metro, otobüs vs kullanacak ve daha nice söz.

Mesela bir vaadi hatırlıyorum:

“Biz, 65 yaş üzerini ulaşımı bedava yaptık. 65 yaş üzerinde ki vatandaşım neredeyse elden ayaktan kesiliyor. Onlar bedava kullanıyor. Ve bunların sırtında küfe yok”

Acaba diyorum 65 yaş, elden ayaktan kesilme yaşı ise, emekliliğinde ulaşımdan çok, karınlarını doyurmaları daha iyi olmaz mıydı?

Eskiden yaşlılarımızı çalıştırmazdık. Onları nimet bilirdik. Hayır dualarını alırdık. Ellerinde bir şey taşırlarsa yardımcı olurduk. Şimdi emekli ulaşımdan, bedava faydalansa kaç yazar, yaşlılık dediğimiz evresinde son demlerini bile çalışarak geçiriyorsa...

Soruyorum, eğer 65 Yaş emeklilik yaşı ise, siyaseti neden genelde 65 yaş üzeri, insanlar yapıyor? Ülkeyi neden yaşlı insanlar yönetiyor?

O zaman, siyaset yapmanın yaşı yok diyoruz değil mi?

İnsanları otobüse ya da metroya bedava bindirip, ayı yeniden keşfediyormuş gibi bir vaat yerine, neden insanca yaşam hakkı sunmazsınız acaba?

65 yaş emeklilik yaşı ise, TÜİK verilerini nasıl açıklarsınız? Her yıl artan 65 yaş üzeri çalışma rakamlarını nasıl değerlendirelim? O zaman ihtiyar gençlerimiz var diyerek, insanları mı kandıracağız?

Ülkem genç yaşta, yaşlanan insanlarla dolu.

Maddi endişeden uzak, emeklilik geçirmeyi hayal edenlerin oranı o kadar fazla ki. Ama her gün kat be kat artıp azalmayan geçinme sorunu ve endişesi her yaşta ki insanın telaşı oldu. Gençlerin saçlarına bakıyorum da beyazlamaya başlamış. Babamı kaybedeli iki yıl oldu. Vefatından belki bir yıl kadar önce “biz geldik, gidiyoruz dedi. Endişeliyim sizler ve gençler için. Sizleri nasıl bir gelecek bekliyor acaba?”

Şimdi oturup düşünün, çocuklarınızı beş yıl sonra nasıl bir gelecek bekliyor?

Küfelerimiz bomboş, ama sırtımızda çok büyük bir yük var. Görünmeyen bu yük, her gün bizi aşağıya çekiyor.

İnsanların belini büken yaşlılık değil, geçim derdi.

SOYKIRIM ADLI KİTAPTA “Hiçbir şey düşünemiyorum. Ne yitirdiklerimi, ne yitireceklerimi ne de geleceğin benim için neler gizlediğini. Yürüdüğüm sokakları, yanımdan geçen insanları görmüyorum. Yalnızca, bu hayattan usandığımı hissediyorum. Bize yapılan hakaretlerin ise, içimi yakıp kavurduğunu hissediyorum”

Bugün huzur içinde, sıcacık yuvasında güvenle yaşamak isteyenlerin, vaatlerle işi yoktur. Aç bırakıp, yoksullaştırılan insan bekler. Vaatleriniz arasında, eğer verebiliyorsanız huzur ve güveni de verin olur mu?

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap