SON DAKİKA
SON DAKİKA


Kadınlarımız
27.08.2023

Neyi düşünmeyi denersek, deneyelim

Ve nasıl düşünmeye çalışırsak, çalışalım

Geleneğin ışığında düşünürüz

                         Martin Heidegger

Toplumsal ve bireysel alanda değerler adeta alt-üst olmuş gibi. Türkiye ciddi bir türbülanstan geçiyor.

Ayrışma, kutuplaşma, öteki, beriki kavramları zirve yaptı. Kadın ve erkek neredeyse artık bir arada anılmaz oldu.

Her gün pimi çekilmiş bir sürü sapık, ülkemde kadınlara zarar veriyor, öldürüyor, taciz ediyor.

Tüm bu olumsuzluklara rağmen, TÜRK kadınının gücünü, dünyaya tanıtan ve üst üste aldığı galibiyetlerle bizleri sevindiren Filenin sultanları, adeta tüm olumsuzluklara inat, bizlerin medeni yüzü oldular.

Hele Atatürk’ün “Yurttaşlarım, yurdumuzu dünyanın en mamur ve en medeni memleketleri seviyesine çıkaracağız” sözüyle başlayan Filenin Sultanları reklam filmi, tüm Türk kadın ve Türk erkeklerinin gururu oldu.

Son günlerde, Türk sporuna, erkeklerden daha çok, kadınlar katkı sağlar oldu.

Türk kadını, ismini altın harflerle, tüm dünyaya kazıyor. Kırmızı beyaz renklerle…

Ya geçen hafta Öykü Başar’ın vücut geliştirmede, dünya şampiyonu olmasına ne dersiniz?

Öykü, özünde sakin, nezaket dolu, samimi, candan çok doğal bir kız, ama tüm engelleri aşarak Türkiye’nin ismini, tüm dünyaya söyletti.

 Tüm bu kıymetli kadınlar, yarışmadan yenilgiyi kabul etmeyen, Türk kadınlarıdır. Yarıştılar ve şampiyon oldular, lider oldular, başarılı oldular…

Filenin Sultanları, her smaç’ta gericilere, file üzerinden, adeta sert vuruşlar yaptılar.

Her skorları, boş konuşanlara birer cevap oldu.

Bu Türk kızları, kimsenin işine karışmıyor, kimseyi incitmiyor, sadece işlerini yapıyor ve başarıdan başarıya koşuyor.

Onlar Nihal Atsız’ın TÜRK KIZI şiirinde ki:

“Bin cihana değişmem, şu öksüz Türk’lüğümü” kelimesinde ki “TÜRK” KIZLARIDIR.

Dünya bizi yalnızlaştırırken, onlar dünyayı kırmızı, beyaza boyayan kızlarımız.

Unuttuğumuz bir şey var. Bazı durumların öncesi ve sonrası vardır. Önce insan olmak. Sonra kadın ve  erkek olmak gibi.  Şartları çoğu zaman biz belirliyoruz, ama en çok toplum belirliyor. Bizim özgür irademizle yaptığımız şeylerin dışında, toplum iradesi ile yapılanlar da var elbet. Ama bizim ülkemizde kadının özgür iradesi diye bir şey, söz konusu değil “bu günlerde”

Bu Türk kadınlarının, şampiyonlukları ise kendi başarıları ve inanmışlıklarıdır.

Bu güçlü Türk kadınlarını dünya konuşurken, biz hala okula gidemeyen, gönderilmeyen kız çocuklarından bahsediyoruz.

Kendimi güçsüz hissettiğim anlarda, kullandığım bir sözcük var adı “ADALET” olan. Kadınların hakkı olan, ama kadına verilmemiş hak. Kadın susmuş, susturulmuş. Kadın erkeklerin ağzından düşmeyen, oyun hamuru gibi erkekler tarafından fetva adı altında şekillendirilen olmuş. Kadına yapılan bu adetsizlik çoğu kez görülmez olmuş. Ama kadının tüm feryadına, isyanına yine kadınlar yetişmiş.

Cesur ve erdemli kadınlar, adaletin hakim olduğu toplum için mücadele ediyor.  Bunun adı bazen Öykü, bazen Cansu, bazen Hande, bazen Melissa, bazen Eda… oluyor. Hatta Ece Üner oluyor.

Cesur kadınlar her zaman vardı ve var olacak. O cesur Türk kadınları Zübeyde Hanım, Sabiha Gökçen, Safiye Ali, Feriha Sanerk, Kara Fatma, Suna Kan, İdil Biret, Türkan Saylan… olarak yola çıktılar. Onlara minnettarız.

Hepsini çok seviyor ve sayıyorum. Onlara sonsuz teşekkür ediyorum. 

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap