SON DAKİKA
SON DAKİKA


Doğru soru
18.11.2023

Röportaj yapmak zordur. Unutmayın! Doğru soru sormak, verilen pek çok cevaptan daha etkilidir.

Haber yapmak zordur. Haber kovalamak, yağmurda, karda, kışta, sıcakta, depremde, selde, yangında, havada, karada… çok zordur.

Eleştirmek, ahkam kesmek, gazeteciye fatura kesmek kolay olanıdır.

Hele bizlerin yazdıkları yazılar üzerinden, yorum yapmak, eleştirmek o çok daha kolay olandır.

Gazeteci araştırır. İşleri hiç kolay değildir. Gazeteci insanların ulaşamadığı liderlerle, ünlülerle, oturur, kahve içer, yemek yer, sohbet eder. Hatta dostluk kurar. Gazetecinin hata yapma payı çok azdır. Zemini kaygan, düşman çok fazladır.

Ayakta kalması zordur, gazetecinin.

Kurgu yapmaz.

İşi sadece gerçeklerdir, araştırır ve bunu okura aktarır. Bu işinin tanımıdır, yapması gerekendir.

Gazeteci, hele de kadınsa, dişi sineğin bile giremediği ortamlarda röportaj yapmak, haber kovalamak zorundadır, yani öyle kolay değildir, bu iş.  Usta olan gazeteci, zoru başarır ve alkışı alır. Ama bu günlerde hep üzülüyor gazeteci. Geçim sıkıntısı, kelimelerinin sınırlandırılması, haber konusunda kısıtlamalar ve daha nicesi ile.

İleride tarih resmedilirken, satır arlarından yararlanacak nesillere, doğruyu anlatacak kaç makale kaldı ki?

Gerçeklerin, gün yüzüne çıkması için mücadele eden gazeteci artık yok denecek kadar azdır. Çünkü artık aramızda taraf olan, haybeden voliyi vuran, ağır sözler konuşan, hakaret eden, iftira atan ve kukla olan gazetecilerimiz var.

Gazetecilik mesleği, artık haksızlığa uğramıştır.

Gerçekleri yazmak, söylemek ya işsiz bıraktırıyor, ya da susturuluyorsunuz. Oysa özgür olması gereken gazeteciler, ya kurallar silsilesi ile mücadele ediyor, ya da görev verilmiyor. Ya da…

Gazetecilik siyaset gibi uzun soluklu bir maratondur. Gazeteci çoğunlukla siyasetten beslenir, siyasetçi ise gazeteci olmadan genellikle eli kolu bağlanır. Gazeteci aktarır siyasetçinin tüm yaptıklarını. Ama satın alınmadan, doğru, objektif ve bilgi amaçlı olarak aktarandır gazeteci.

Siyasette görmemek, duymamak lazım. Oysa gazeteci gördüğünün, duyduğunun doğruluğunu öğrenip yazar. Siyasette gördüklerin bir gün işine yarar diye, yani politik olmak adına, her şey halının altına süpürülür.

Oysa Uğur Mumcu ne güzel demiş “YALNIZCA GÖRDÜKLERİNDEN DEĞİL, SUSTUKLARINDAN DA SORUMLUSUN.”

Ne çok şeye susar olduk, değil mi?

Yani siyasetçi ve gazeteci birbirine muhtaçtır ama ortada bir vahamet olduğunda, bunu yazan ve konuşmayan olunca millette teşhisi koyamayan oluyor.

Neden yazıyoruz? Çünkü gözler önüne sermek için.

 Neden yazıyoruz? Yalana, yanlışa, haksızlığa dikkat çekmek için.

Neden yazıyoruz? Ortada vahim bir durum var ise ses olabilmek için.

Neden yazıyoruz???

Yazmamız zarar değil, aksine faydadır. Üstesinden gelmemiz gereken bu iş, kendimizle ilgili eylemeleri değil, toplumu ilgilendiren tüm sorunu, faydayı insanlara aktarabilmek içindir. Toplumun yararını gözetmek içindir. Unutmayın! Gazeteci aynı zamanda bir toplumbilimcidir.

Ne zaman gazetecilikte beyefendiler, hanımefendiler küsmez, susturulmaz ve gazetenin içerisinde yer almaya karar verir işte o zaman doğrular daha çok aydınlatır.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap