SON DAKİKA
SON DAKİKA


Dağlar Türk Doğurur
13.08.2023

2010 yılında PKK baskınında dokuz şehit verdiğimiz ŞEMDİNLİ’ de gazi olan Volkan Demir “Burada dikili taş olmaya razıyım” sözünü hatırladım, yazıma başlarken.

Ardından da eli kalem tutan aramızda olmayan Çetin Altan’ın “Vatan sevgisi nedir ki, vatanı seveceğine gidin karınızı sevin”

Orhan Pamuk’un “Kimse söylemiyor. Bari ben söyleyeyim Türkiye’de 1milyon Ermeni ile 30 milyon Kürt katledildi.”

Hatta Ahmet Altan’ı da sözünü hatırlamak lazım “Ben vatanı kiraz ağacının gölgesinde, kadın memesine satarım” sözü…

Ne acı sözler, değil mi?

Vatanla milletle, toprakla, sıkıntısı olan herkes konuşmuş, hatta kusmuş.

Vatanın anlamını o kadar ucuz ve anlamsız hale getirerek konuşmuşlar ki, ayağında şarapnel parçaları olan onlarca gazinin hislerini hiçe sayarak, şehitlerimizi önemsemeden konuşmuşlar…

Acaba diyorum bu sözleri söyleyenler, Çanakkale’de şehitlerimizin kanıyla sulanan o topraklarda, bir gece tek başlarına kalabilir miydi?

Herkes keyfine göre döndürüyor dünyasını. Bazıları da gözlerini kapamış, kulaklarını tıkamış halde, yörüngesinde sandıklarından medet umar hale gelmiş.

Kimse demiyor ki “bunca şehit ne için savaştı ve öldü? Bizim damarlarımızda ki asil kana ne oldu?

Çanakkale’de, Kurtuluş savaşında kendi ağırlığınca mermi taşıyıp, vatan uğruna ölenlerin torunlarıyız bizler. Bu değeri taşımak, neden bu kadar zor geldi bazılarına?

İki gün önce, Türk milletinin bir evladı olarak, Prof. Dr. Ümit Özdağ önderliğinde, 57. Alay yürüyüşüne katıldım. Bir gece şehitlerimizin ayak bastığı o topraklarda yatıp, sabah bu vatan için şehit olan askerlerimizin, atalarımızın şehitliklerini ziyaret ettik. Görülmeye değer müthiş bir maneviyattı. O yürek gücü, insanı insan yapan en önemli özellik değil midir zaten?

O topraklarda, o coğrafyada kendi cenaze namazını kılan, Türk askerlerinin siperlerinde olmak, Türk askerinin muhteşem mücadelesi karşısında dağılan İngiliz emperyalizminin “dağlar Türk doğuruyor” diyerek korktuğu o havayı solumak, Çanakkale’nin geçilmez olduğunu, adeta kulağımıza fısıldayan rüzgar ile buluşmak muhteşem bir anıydı.

Bizler yükümüzü öykülerimizde, hikayelerimizde, geçmişimizden aldığımız o muhteşem Türk kanı ile taşıyan insanlarız.

Vicdan parçalarımızı toplayıp, geçmişimizi hatırlayarak hep birlikte “Ne Mutlu Türküm Diyene” sözünün büyüklüğünü hissetmeliyiz.

 İki gün önce Pençe-Kilit Harekâtı bölgesinde teröristlerin açtığı taciz atışında ölen üç şehidimize ve tüm şehitlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.

Ölüm yaşamımızda ki son nokta maalesef; Şehitlerimiz artık yok, onlar yaşamını yitirmiş, vatanı için savaşıp şehit olmuşlardır.

Toplumun yüzyıllar boyunca kazandığı tüm değerleri, koruyan şehitlerimiz hakkınızı helal edin.

Çıkar ve menfaat için ters yüz edilmiş sistemin, masum kahramanları sizden özür diliyoruz.

Bedenlerinizin sessiz çığlıkları, ülkemizin her tarafına çökmüş, sessizlik hakim. Ruhlarınız şad olsun.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap