SON DAKİKA
SON DAKİKA


Aytunç Altındal
12.12.2023

Ölüm yaşamın bir parçası; yaşam ise bir akış. Akış içerisinde ne olduğumuz, kim olduğumuz yaptıklarımız ile yorumlanırız.

Hepimizin bir kayboluş, yani bir cenaze merasimi olacak.  Her canlı, ölümü tadacaktır diyor yaratan.

Ölüm yitirmektir.  Yiten şey ise geri gelmeyendir.

Sadece anılarda kalan ölüler, tıpkı yelkovansız saat gibi dakikaları tüketmiş olandır.

Artık onlar, bizim çok istesek de göremeyeceklerimizdir.

Rahmetli Aytunç Altındal “benim evimin camından baktığında, Teşvikiye Camini görürsün. Teşvikiye camiinde “Cumhuriyetçilerin, demokratların, sanatçıların cenaze namazı kılınır. “Onlar elvedalarını bu camiden söyler dostlarına, akrabalarına, arkadaşlarına... demişti.

Biz Aytunç Bey’i son yolculuğuna, Şakir’in camiinden göndermiştik.  Vasiyetinde beni tekbir sesleriyle defnedin demişti. Vasiyeti yerine getirildi.

Hiç Aytunç Altındal’a bir yerlerde rastladınız mı? Hiç onun sohbetine nail oldunuz mu? Hiç beraber çay içtiniz mi? Hiç kahkahasını duydunuz m? Hiç size çiçek verdi mi?

Aytunç Altındal kocaman bir kıymetti.

İnsanların hayatından nice insanlar geçer. Mahalleden, okuldan, apartmandan, çalıştığın yerden... gün gelir karşına birisi çıkar ve sizi bilgisiyle donatır, aydınlatır. Adeta yol göstericiniz olur.

Öyle ki unutulmayan olur. Ömrünüzün sonuna kadar görmeseniz bile, hiç unutmayacaklarınız arasında yer alır.

Hitleri, İsa’yı, Türkiye’de kadın olmayı, Hıristiyanlığı, Vatikan’ı ve daha nice derin konuları onun anlatımından, araştırmasından okudunuz mu?

Aytunç Altındal, kendi ifadesi ile vücuduna zehir enjekte edilmiş ve ölümü bekleyen bu ülkenin, önemli gazeteci yazarlarındandır. Bence dehasıdır. Aytunç Bey, gizemdir, sırdır verdiği her bilgi araştırma sonucunda yaptığı incelemelerden ortaya çıkar. Beni araştırmaya sevk eden, doğruları söylememi isteyendir.

İlk tanışmamız ve dostluğumuz Papa 16. Benedictus’un Türkiye ziyareti ile ilgili bir röportajla başladı. Papa’nın ziyaretinin arkasında yatan sebepler ve üzerimize sürülen psikolojik saldırılarla ilgili, sohbet etmiştik, müthişti. Hele Şeytan PRADA giyer esprisi ve devamı onun müthiş anlatımı, mizahı ve bilgisiyle programı çok renklendirmişti.

Sonrasında kendisini stüdyoya davet etmiştim. O gün, elinde bir buket çiçekle gelmişti “akıllı laz, anneye sevgilerimle” diye başlamıştı söze. “Ben laz değilim ama bu çiçekleri kabul ediyorum.” demiştim. “Karadenizlisin işte” diye kahkaha atmıştı. Ve arkasından nice program ve sohbet.

Dostluğu, her kelimesi, her ayrıntı, her cümlesi benim için büyük bir şanstı. Bilgi ve mantığın hiç edildiği bu günler, güce tapınmak ve güçlü olanın, güçsüz olanı kanını emmesiyle hayat buluyor maalesef. 

Hayata karşı hiç zarar görme korkusu yaşamadı. Hep anlattı.

Evet öğrenilecek çok şey var, yaşam diye bildiğimiz bu hayatın dışında yaşanılanlardan da. 

Onun hiç beğen tuşu endişesi, takipçi sayısının azlığı ya da fazlalığı, emoji sorunu olmadı. Sadece bildiğini paylaştı araştırarak, yazarak. İsteyen okur, istemeyen okumaz dedi.

Aytunç Altındal hikayesi bitse de, yazan uykuda hatta derin uykularda olsa da, hala onu okuyup ne olacak bu dünyanın hali diyenler var. Rahmetle

Bu arada kısa bir bilgi Aytunç Beyin gerçek adı Aytun’dur.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap