SON DAKİKA
SON DAKİKA


1+1= 1 olmaz
15.07.2023

Kız olmakla ilgili başlayan cümleler, her zaman gözyaşıyla karşılaştı ama bugünlerde bir başka ağlıyor.

Kız olmak hikayesi, doğar doğmaz mavi ve pembenin ayırımı ile başlar. Giysilerin bile kategorizeleştirildiği bu kız olma halinin, bu ülkede nasıl bir ağır vebal olduğunu, bilmem anlatabilir miyim?

Toplumsal cinsiyet rollerinde, öyle bir koşullanmışız ki üzerine birde fetvalar eklenince, kız çocukları nefes alamaz olur oldu.

Annelerimiz bizler daha çocukken, biz kız çocuklarına “hep namuslu olun” derdi. Sanki bu namus sadece kızları ilgilendiren bir konuymuş gibi.

Üç dört yıl önce şiddete uğramış bir kadının, gözlerimin içine bakarak ve elimi sım sıkı tutarak bana söylediği o cümleyi hiç unutmuyorum. Adeta hiç unutulmayacak bir kitabın cümlesi gibi.  Annesinin “erkekler gelip sana akıl vermek isteyecekler. Çünkü onlar bizden daha akıllıdır. Din bile öyle söylüyor. Toplum ve yaratan erkeği daha üstün kıldı” diye annesinin ona söylediği bu cümleyi söyledikten hemen sonra” Havva Hanım, bugün kendi gözlüğümden bakınca, ömrümden bu dayatmalarla giden ve devam eden bunca yılı ve yılları kim bana geri verecek.”

İçim çok acımıştı.

Enam suresi 104. Ayetinde “doğrusu size rabbiniz tarafından basiretler verilmiştir. Artık kim hakkı görürse faydası kendine, kimde kör olursa zararı kendinedir. Ben sizin üzerinizde bir gözetleyici değilim”  

İşte tam burada söylenecek tek söz var. Nerde idrak kabiliyetimiz?

Anlama yetimiz, kavrayışımız nerede?

Yaratanın bile karar verme yetisinde tek başımıza olduğumuzu buyurduğu ve zararında kendimize ait olduğunu söylediği bu ayetinden sonra sormak isterim, bu erkekler, idareciler neden kız çocuklarının, kadınların bekçiliğine soyundu acaba?

Dindar bir nesil sevdasında olanların atladığı en önemli husus, insan yetiştirmenin ehem ve önemidir.

Ülkede her yerde, neden hep kutuplaşma çabası var; inanın anlamadım gitti. 

Keşke nefret etmeye, ayrıştırmaya harcadığımız zamanı daha faydalı işlere harcasak. Hiçbir şey yapamıyorsak, bu sıcakta sokakta, susuz kalan canlılara bir kap su verebilsek, ne iyi olur değil mi?

Bütün bu olayların üzerine, bir de Milli Eğitim Bakanı açıklama yaptı “Kız çocuklarını okula göndermeyen ailelerin söylediği şey “erkeklerin olduğu yerde olmasını istemiyorum” oluyor.  Karma eğitim esas, ama kız okulları kurmak gerekiyorsa kurulur.

Sayın Bakanım neden bu devirde kız çocuklarını okula göndermeyen aileleri sorgulamıyorsunuz?

Kız okulu yerine bu ailelere eğitimin şartını neden anlatmıyorsunuz?

Ne olacak liseye giriş sınavlarında, istediği okulu kazanamayan kız çocuklarını, bu kız okullarına mı göndereceksiniz?

Bu kız çocuklarını da erkek çocuklarını da dünyaya getiren annelerin, eğitim hakkını neden kısıtlıyorsunuz ki? Eğitimin önemini, neden anlatmıyorsunuz bu ailelere? Zorunluluk neden getirilmiyor ki?

Kız çocukları okuyacak demek bu kadar mı zor.

Erkekler kadar kız çocuklarının da eğitimden faydalanması, cesareti ve kendine güveni öğrenmesi gerekir.  Bir kadının, bir erkek gibi cesur olması neden bu toplumu, bu kadar geriyor ki?

Kız çocukları, okumazsa sorarım, karılarınızı, kızlarınızı erkek doktorlar mı muayene edecek ki bu sizin sorununuz…

Ben bu ülkede hala içsel bir acı içindeyim. Acım, kız çocuklarını, kadınları ve anneleri görmezden gelen bu toplum için.

Erkeklerin, kadınlardan istedikleri:

Minnettar mı? Namuslu mu? Biat ediyor mu? Evcimen mi? Kocasına ve kocasının ailesine saygılı mı? Ev konularında becerikli mi???

Peki ya erkekler?

1+1= 2 yapar, yani bir kadın ve bir erkek bir araya geldiğinde iki kişi olur. Ama dinciler, 1+1=1 yapmaya çalışıyorlar. 1+1=2’dir. Bu sonucun doğruluğunu kabul edenler için KADIN sonucu 3 yapar 4 yapar…  İşlem bu kadar basit.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap