Ramazan ayının manevi atmosferini yaşadığımız bu günlerde,
maalesef toplumda stresli ve sıkıntılı günler yaşanıyor. Bunun birçok nedeni
var. En önemli nedenlerden biri ekonomik sıkıntılar... Kimse bana ne, beni
etkilemedi diyemez. ''Ekonomide Domino Etkisi'' diye bir kavram vardır.
Ekonomideki durgunluk, ödeme ve nakit sıkıntısı tüm sektörlerde belirgin bir
şekilde hissediliyor. Ayrıca bu günlerde yerelde ve genelde kullanılan siyasi
dil çok ağır ve kırıcı... Herkes birbirine basından, sosyal medyadan atarlanıp,
gerçekliği olan veya olmayan bir sürü laf saydırıyor. Kimsenin kimseye
tahammülü kalmamış.
Aslında insanoğlu egolarından bir kurtulabilse, ben değil
biz demeyi öğrenebilse dünya daha yaşanabilir bir hal alacak. Her konuda
bencillik had safhada... Zaten ben değil biz demeyi başarabilen iyi bir
Müslümandır. Dinimizde ben değil biz demeyi emreder. Ama ne yazık ki; toplumu
oluşturan en küçük birim olan kişi ve aileleden, en yukarılara kadar, yüksek
seviyede anlayışsızlık ve duyarsızlık var.
Mübarek ramazan ayını ifa ettiğimiz bugünlerde, toplumun
daha hoşgörülü, anlayışlı, mülayim olması, sevgi dili kullanması gerekirken,
bakıyorum toplumda herkes diken üstünde patlamaya hazır bomba gibi dolaşıyor.
Sosyal medyada izliyoruz; karşısındaki veya bir başka kişi için saygısızca çok
ağır ve ağza alınmayacak eleştiriler yapanlar var. Bu mübarek ayda günah
değilmi?
Bir de ramazan kavgacıları var. Ramazanda kendilerine
dokunulmayacağını bildikleri için! Orucu fırsat bilip çevresindeki insanlara
durduk yere sataşıp, yaşadığı toplumu huzursuz ediyorlar. Dayanamıyorsan,
strese giriyorsan, kendini taşıyamıyorsan oruç tutma kardeşim. En azından
inancıyla, halisane duygularla oruç tutan, Allah’a kulluk görevini yerine
getirmeye çalışan insanların karşısına ''Habeş maymunu'' gibi çıkıp onların
oruçlarına sebep olup insanları günaha sokmayın!
Manevi duyguların dorukta olduğu, kandil, cuma, ramazan
mesajları atarken, Müslümanlıkta onun eline kimsenin su dökemeyeceği, ama bu
paylaştıklarını kendi yaşantısına aktaramamış olan kişiler var. Bunlar, günlük
yaşantısında yaşadığı topluma uyumsuz, insanlara saygısız, hırt, geçimsiz, hal
ve davranışları bozuk kişiler olarak karşımıza çıkıyor. Kelime dağarcığı
sınırlı olduğu ve insan gibi konuşmayı beceremediği için, zaten söylenenleri de
anlama kapasitesi olmadığı için cahilce davranıyorlar. Bunları, toplumu
huzursuz eden hal ve davranışlarından dolayı genelde toplumda sevilmeyen,
insanların uzak durmaya çalıştığı kişiler olarak görüyoruz.
Bu mübarek ramazan ayında; herkesin kendini toparlayıp, bu
toplumun kendine gelmesi, Müslümanlığın şekilsel kısmından çok manevi kısmına
önem vermesi gerekiyor. Müslüman Müslümanın kardeşidir, Müslümanlık hoşgörü
dinidir. Bu ay sabır ayıdır. Sabrın sevabı ise, cennettir. Bu ay, hayır ve
iyilik ayıdır, müminin rızkının arttığı bir aydır. Mübarek ramazan ayının;
''Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu da cehennemden kurtuluştur.'' Sonu yani
cehennemden kurtuluş bölümüne giriyoruz. Dikkat edin, bu bölümü fırsat varken
iyi değerlendirin! Herkese hayırlı ramazanlar…