SON DAKİKA
SON DAKİKA


Değişmeyen Tek Şey Değişimin Kendisidir
28.06.2020

Bir Hint masalında, “bir fare; kedi korkusu sebebiyle devamlı korkak kaypak ve endişe içinde yaşamaktadır. Büyücünün biri fareye acır ve onu bir kediye dönüştürür. Ama fare, kedi olmaktan son derece mutlu olacağı yerde bu kez de KÖPEKTEN korkmaya başlar. Büyücü bu kez onu bir KAPLANA dönüştürür. Kaplan olan fare, sevineceği yerde, bu sefer AVCIDAN KORKMAYA BAŞLAR.

Büyücü bakar ki ne yaparsa yapsın farenin korkusunu yenmeye imkanı yok, onu tekrar ESKİ HALİNE döndürür ve der ki,

- Sana yardım edemem, çünkü senin KORKUN, CİSMİNİN değil YÜREĞİNİN KÜÇÜKLÜĞÜNDEN kaynaklanıyor.

İnsanların da çoğu, BÜYÜK bir YÜREK taşımadığı için KORKAR.”

Bizlerin büyücü olarak görmek istediğimiz şey egomuzdur aslında. Bilinçaltında yatan ve bir şekilde yüzeye çıkmak için sabırsızlanan bastırılmış, doyum bekleyen düşünce ve duygularımızın egomuzun bir okus pokusla istediğimiz şekle dönüştürmesini beklemekteyiz.

Minik bir farenin yüreğini taşıyan aslan görünümlü insanların düşünmekten korktuklarına çoğu zaman şahit olmuşuzdur.

Çünkü, düşünmek bazen acı çekmeyi, sorumluluk almayı, cesaret edebilmeyi ve her şeyden önemlisi dik durabilmeyi gerektirir. İnsan, gerçek düşünce ve hissiyatı ile yüzleşmekten korktuğu zaman düşünmek istemez.

Duyacağı pişmanlık ve vicdan hesaplaşması nedeniyle bu şekilde baskılaması işine gelir. Çünkü; insan kendi düşüncelerinden kimi zaman utanır ve korkar.

Hayatı bilmeden, zamanın farkında olmadan yaşamak gibi...

Şimdi burada değişmesi gereken asıl şey nedir?

Dünya hayatı dediğimiz, şu göz açıp kapayana kadar geçen zaman dilimi içerisinde bir an bile imtihan içinde olduğumuzu unutmamalıyız. Çevremizin ve toplumun bize yüklediği sorumlulukları yerine getirebilmek için imkânları sonuna kadar zorlamalıyız. Ancak güç yetiremeyeceğimiz işlere de karışmamalıyız. Bütün bunları yaparken de cesaretimizi asla kaybetmemeliyiz. Zira cesaretimizi kaybettiğimiz anda başkaları tarafından yönetilmeye başlarız. Kendi benliğimizi ve öz kimliğimizi inkâr eder duruma geliriz.

Endişe ve güvensizliklerinize gülümseyin.

Kuruntularınıza komik şeyler olarak bakın.

Kontrolünüz dışındaki şeyler için endişe duymak hastalanmak için oldukça iyi bir formüldür. Endişeleri düşünürseniz başarısız olursunuz, endişeleri bırakıp zaferi düşünürseniz başarılı olursunuz.

Sahip olduklarınızı düşünün.

Kazandıklarınızı, kaybettiklerinizi...

Kazanabileceklerinizi.

Gelecekteki potansiyel olumsuzluklar moralinizi bozmasın.

Zira hiçbirisi henüz gerçekleşmedi ve belki de gerçekleşmeyecek.

Shakespeare der ki:

'İnsanların çoğu düşünmekten korkar, ‘sorumluluk getireceği için’.

Konuşmaktan Korkar, ‘Eleştirilmeye sebep olacağı için’.

Duygularını ifade etmekten korkar, ‘Ret edilmekten korktuğu için’.

Sevmekten korkar, ‘Kaybetmekten korktuğu için’.

Sevilmekten korkar, ‘Kendisini sevilmeye layık görmediği için’.

Yaşlanmaktan korkar, ‘Gençliğinin kıymetini bilmediği için’.

Unutulmaktan korkar, ‘Dünyaya iyi bir şey vermediği için’.

Ve ölmekten korkar, ‘Aslında yaşamayı bilmediği için...’

Heraklitos değişmeyen tek şey değişimin kendisidir der.

Düşünmek değişimin başlangıcıdır.

Değişim cesaret ve sorumluluk isteyen bir şeydir.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap