Trabzon’un ufkunu açacak, kente nefes aldıracak gerçekçi projeleri konuşalım.
Mesela şehrin hiç bitmeyen trafik sorununu ele alalım.
Daha 2-3 yıl öncesinde kadar Trabzon’un lokal noktalarında oluşan yoğun trafik, bugün şehrin her yerine tesir etmiş durumda.
Daha birkaç yıl öncesine kadar belli saatlerde sıkışan kent trafiği bugünlerde her an sıkışacak ve durabilecek noktaya geliyor!
Neme lazım.
Küçük bir kaza olmasın.
Çömlekçi’den ta Yalıncak’a, hatta Kaşüstü’ne kadar duran ve ağırlaşan bir trafikle karşı karşıya kalabiliyoruz.
Bu yaşadıklarımız, gelecekte kent olarak çekeceğimiz zorlukların habercisidir.
Neden mi?
Trabzon’un sahil şeridi, bu yoğunluğu kaldıramayacak noktaya çoktan geldi.
Yıllardır konuşuyor, yine bu sütunlardan dile getiriyoruz.
Şehir trafiğini rahatlatabilmenin yolu, kente transit bir geçiş yolu kazandırmaktan geçiyor.
Bu proje de Güney Çevre Yolu’dur.
Öyle ki, bugün ticari araçlar nedeniyle de sahil yolunda önemli ölçüde zaman kayıpları meydana geliyor.
Bu proje hem şehir içine hem de Trabzon güzergahını kullanan uluslararası araçların da işine yaracağı yadsınamaz bir gerçek.

Önemli ve geç kalınmış bir proje de hafif raylı sistem.

Bu proje Trabzon’a çok daha önceden kazandırılmalıydı.

Hem şehri batıdan doğuya bağlayacak bir hat, hem de şehir içine nefes aldıracak bir proje olacaktı. Nitekim hala üzerine çalışıyor ve zaman akıp geçiyor.

Hafif raylı sistem deyip geçme…

Öyle bir projedir ki; hem kent trafiğini rahatlatacak hem de Trabzon’un sahil kenti olması hasebiyle kentin tarzını da değiştirip, her anlamda dönüştürecek bir projedir.

Peki neyi bekliyoruz?
Kaç seçim geçti…
Trabzon’a reva mı?
Oysa, çoktan hak etmişti!