“Erdoğan nasılsa işi götürüyor” diyenler; sorumluluklarınız daha da arttı… 2002 neyse, 2020, 2023’te odur!

Neden mi?..

Doğu Akdeniz’deki Tayyip Erdoğan’ca duruş, küresel güçleri mavi vatanda alabora etti.

Bir taraftan Mısır, diğer taraftan Şam, Fransa, İsrail, ABD…

Kaos bekçisi ülkeler, uluslararası arenada Tayyip Erdoğan’ı alaşağı edebilmek için ellerindeki tüm kozları oynadı…

Onlara göre; Doğu Akdeniz’deki olası bir ‘BAŞARISIZLIK’ Erdoğan’ın itibarını yerle bir edecekti…

Plan; Erdoğan’ı kendi ülkesinde milletinin önüne atmak, onu itibarsızlaştırmaktı.

Aynı oyun Suriye’de de kuruldu, orada da bozuldu!..

Bir seçim arifesi daha, ‘DAEŞ’e silah gönderdi’ diye suçladıkları Erdoğan, DAEŞ’i sınırlardan sildi attı… Tepelerine balyoz gibi indi…

Tüm dünya da izledi…

Şimdi sırada 2023 seçimleri var…

Doğu Akdeniz’de KAOS bekleyenler, karşılarında ORUÇ REİS’İ buldu!

Yenilir, çekilir diyenler duvara çakıldı!..

Hem masada, hem saha zafer kazanıldı…

2023 seçimleri öncesi Erdoğan’ı ‘dış politika’ üzerinden “saf dışı bırakırız”diye ellerini ovuşturanlar, Erdoğan’ın dış politikadaki tavrını gizli hayranlıkla izliyorlar!..

İşte tam bu noktada…

81 ilde, ilçe, mahalle ve tüm teşkilatlar harekete geçmeli.

Yorulan, kendini yorgun hisseden aradan çekilmeli…

Tüm bu olup bitenler ve daha fazlası millete iyice anlatılmalı.. kısacası teşkilatlar Tayyip Erdoğan’ın hızına yetişebilmeli.

Mücadelesine omuz vermeli!..

Koltukta oturmakla siyaset yapılmaz…

Bakın…

Yunan gazeteci KostasÇitunas’ın konuşmuş…

Ne demiş?

“Bölgede Türkiye olmadan bir oyun kurulamayacağını artık net bir şekilde görüyoruz. Yunanistan olarak, Doğu Akdeniz’de süper güçlerin çıkarları için ‘kullanışlı aptal’ rolünü oynuyoruz…”

Peki Fransa…

Cumhurbaşkanı Macron’un, Erdoğan derdi dağları aştı.

Ne diyeceğini, ne yapacağını şaşırdı.

İslam’ı hedef almasının ardındaki en büyük argüman da yine kendisinin üstlendiği Türkiye düşmanlığı rolüdür… Çünkü uluslararası arenada İslam’ın savunucusu Türkiye’dir, Türkiye’nin temsilcisi de Tayyip Erdoğan’dır…

Dünya’da tüm bunlar ve daha fazlası yaşanırken, Erdoğan küresel güçlere karşı büyük bir mücadele örneği ortaya koyarken, hala AK Parti’yi teşkilatlarını uyarması parti içindeki tembelliğin göstergesi değil de nedir?..

“Nasıl olsa Erdoğan var…” anlayışı nereye kadar devam edebilir?..