Tüm Türkiye dört gözle 23 Nisan’ı bekliyor.
Türk milletinin iradesini temsil eden Birinci Büyük Millet Meclisi’nin açıldığı ve Türk halkının egemenliğini ilan ettiği tarih olan 23
Nisan’da, Prof. Dr. Ercüment Ovalı’nın salgına karşı ekibiyle birlikte yaptığı çalışmaların boyutu açıklanacak.
2008’li yıllarda terör batağına saplandığı iddia edilen, Ergenekoncu diye kara çalınan, gömüp silah sakladığı öne sürülen ve gözaltına alınıp bin bir iftirayla karşı karşıya bırakılan bir isim... FETÖ’cüler tarafından psikolojik eziyetin en alasını yaşayan ama hiçbir zaman memleketine, memleketinin insanlarına sırtını çevirmeyen gerçek bir vatanseverin ağzından çıkacak olan sözleri, umutla bekliyoruz.
Ovalı’nın 2018’de Bilim Ödülü töreninde yaptığı o konuşma hala hafızamda...
Ödülü alırken söylediği, “Aldığım ödülü Trabzon’da şehit olan Eren Bülbül ve üzerine kapanan ve üstünden 41 mermi çıkan şehit astsubaya
ithaf ediyorum. Afrin’de olan tüm Türk çocuklarına selam ediyorum” demiş, bir bilim insanının söylediği bu sözler bizi hem duygulandırmış hem de gururlandırmıştı.
Ülkemizde yıllarca hiçbir baltaya sap olmadan, birilerinin kayırmasıyla devletin kurumlarında bir şekilde kendine yer bulanların nasıl yıllarca devletin kanını emdiğini gördük. Yine devletin tüm imkanlarından yararlanıp, millete hizmet etmesi gerekirken, milleti görmezden gelenlerin
kibirlerine şahit olduk. Görevleri bir şekilde sona erdirilince ihanete soyunanları acıyan gözlerle izledik.
Ama Ovalı, yaşadığı kara günlerin ardından, yapayalnız bırakılmasına rağmen dik duruşundan asla vazgeçmedi. Milletine, milletin evlatlarına
sırt çevirmedi. Kolları sıvadı, gözünü kırpmadı ve yine ülkesinin geleceği adına mücadele edebilmek için sahada görev aldı. Bir zamanlar çok
yalnızdı ama şimdi etrafı takdir ve tebrik edenlerle doldu. Etrafı kalabalıklaştıkça söylemleri değişmeyen, ülkücüler tarafından ‘Bozkurt’ diye
adlandırılan Ovalı’nın gösterdiği bu büyük mücadele iyi örnek alınmalı, nesillerden nesillere anlatılmalı. Kendisine ve ekibine kolaylıklar diliyorum.
Mizahın efendisiydi...
İyi bir Atatürkçü, ülkesinin sevdalısı, milletinin yılmaz savunucusu Karikatürist/ Yazar Harun Yavruoğlu... Kendisiyle birlikte mesai yapmaktan
gurur duyduğum ve vefat haberinin beni derinden etkilediği bir isim. O’nu anlatmaya sütunlar yetmez... Her şeyden önce iyi bir dinleyici,
gençlerin fikirlerine önem veren bir değerdi. Türk basını Harun abisini, Türkiye mizahın efendisini kaybetti.
Başımız sağ olsun.
Giriş Yap
Üye Ol
