Türkiye hiç şüphesiz son yıllarda insansız hava araçları konusunda olağanüstü bir ilerleme kaydetti. Bunun baş mimarı olan Selçuk Bayraktar ve onun takım arkadaşları sayesinde ‘Kendi kanatlarımız altında hür ve özgürüz…’ diyebiliyoruz.

Tarihe dönüp baktığımızda havacılık hareketini başlatan ilk isim yüksek dehası ve öngörüleriyle Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Cumhuriyet devrindeki havacılık konusundaki ilk resmi çalışma Atatürk’ün emriyle 15 Mart 1925 tarihinde Türk Tayyare Cemiyeti’nin kurulması ile başladı. Daha sonra Kayseri’de Milli Savunma Bakanlığı’yla ortak çalışan Tayyare ve Motor Türk Anonim Şirketi kuruldu.
Fakat tüm bu atılımlar yetersiz kaldı ve Atatürk’ün sayesinde iyi başladığımız havacılık hareketi beklenilen düzeye bir türlü ulaşamadı. O dönemin imkansızlıklarının da verdiği negatif enerji ve olumsuzluklarla birlikte diğer ülkelere göre bir adım önde başladığımız havacılık teknolojisi hamlesinde maalesef geride kaldık.
Bugün, Türk gençliği Selçuk Bayraktar öncülüğünde Gazi Mustafa Kemal’in hayalini gerçekleştirmenin peşinde koşuyor… Bayraktar, çalışma arkadaşlarına ‘takım arkadaşlarım’ diyor. Bu samimi anlayış Türkiye’de özellikle havacılıkta yeteneği ve bu alana merakı olan gençlerin önünü açtı. İsrail’den alınan insansız hava araçları yerine bugün Türk SİHA ve İHA’ları terörle mücadelede, Türk askerine en büyük öncü kuvvet olmayı başardı. Dünya basını artık havacılık alanında Türkiye’nin atılımını konuşuyor… Bu bir teknoloji savaşı veya yarışıysa; ki öyle! İnsansız hava aracımız TB2, İngilizce Azrail anlamına gelen MQ-9 Reaper adlı ABD yapımı insansız hava aracıyla karşılaştırılıyor.

Aynı zamanda Silahlı İnsansız Hava Araçları’mızın mühimmatını da yerli ve milli…

Bugün, Bayraktar ve takım arkadaşlarının başarısının en büyük sırrı hiçbir şekilde yılgınlık göstermemeleri. Çok uzak değil, yakın geçmişte önlerine çıkan tüm engelleri sabırla aşmaları… Çünkü bu takım; havacılık teknolojisinde hamle yapmak isterken, kendi ülkesinde pist dahi bulamayan; yaptıkları araçları deneyemeyen bir takım! Tüm bu olumsuzluklara rağmen, bürokrasi engelini aşmak için mesai harcayan Bayraktar ve takım arkadaşları, Türk gençliğine yakışır bir mücadele veriyor…
Mustafa Kemal Atatürk’ün 1925’de temellerini attığı havacılık hareketinin bayraktarları, bugün dünyanın gözü önünde çalışmalarıyla tüm Türkiye’yi gururlandırıyor.

Gazi Mustafa Kemal’in Gençliğe Hitabesi’nde dediği gibi; “Ey Türk gençliği! Birinci vazifen; Türk istiklalini, Türk cumhuriyetini, ilelebet muhafaza ve müdafaa etmektir.

Mevcudiyetinin ve istikbalinin yegâne temeli budur. Bu temel, senin en kıymetli hazinendir. İstikbalde dahi seni bu hazineden mahrum etmek isteyecek dâhilî ve haricî bedhahların olacaktır…”
Bugün ecdadının mirasına dört kolla sahip çıkan Selçuk Bayraktar ve arkadaşları istikbalden mahrum etmeye çalışan dahili ve harici bedhahlara karşın ‘İstikbal göklerdedir’ diyor! Türkiye’nin gelecekte müreffeh bir ülke olması için 7 gün 24 saat mesai harcayarak, konteynerlerde yatarak; teknoloji hamlelerinde dünyanın gerisinde kalmamak için alın teri döküyor!