Türk milletinin şanlı tarihini , sayfalarla süsleyen unutulmaz zaferlerinden birisi 98. yılını kutlayacağımız 30 Ağustos (1922) zafer bayramıdır. 30 Ağustos 1922’ye giden süreç 1. Dünya Savaşı’nda Osmanlı İmparatorluğu’nun yenilgisi ve 30 Ekim 1918’de itilaf devletleri ile 25 maddeden oluşan Mondros anlaşmasının imzalanması ile başlamıştır. Ateşkesin ardından itilaf devletlerinden İngiltere, İtalya ,Fransa ve Yunanistan’ın orduları Anadolu’yu işgal etti ve gerekçe olarak da Mondros ateşkes anlaşmasının itilaf devletleri güvenliklerini tehdit edecek bir duyumun ortaya çıkması halinde herhangi bir stratejik yer işgal etme hakkına sahip olmalarıydı.

Kahraman ecdadımız bu istila ile ve taksimi asla kabul etmemiş büyük vatansever asker Atatürk’ün önderliğinde topyekün bir mücadeleye girilmiştir.Tarihe Türk istiklal Savaşı olarak geçen ölüm kalım savaşı kesin zaferle sonuçlandırılmıştır .Bu büyük zaferin tek hedefi; vatanımızı düşman işgalinden kurtarmak, istiklâlimizi yeniden kazanmaktır

Hürriyet ancak savaş meydanlarında kazanılan zaferle korunur.Hürriyeti korumak için savaş anında dahi izlenmesi gereken tek yol öncelikle ülkede birlik ve beraberliğini korumak ve ondan sonra da ülkenin kalkınması için üretken olmaktır. Ecdadımız yokluklar içinde en ağır şartlar altında yedi düvele karşı tarihte benzeri görülmemiş bir destan yazmıştır.

Atatürk diyor ki;

30 Ağustos’taki savaş Türk milletinin yanımda bulunduğu yönettiğim ilk ve son savaştır. Bir insan kendisini milletle beraber hissettiği zaman ne kadar kuvvetli buluyor bilir misiniz? Bunu tarif etmek zordur; eğer ben ifadeler de güçlük cekersem hoş görünüz.

Millet sevgisi kadar büyük sevgi yoktur. Kurtuluş savaşında benim de milletime ettiğim bir takım hizmetler olmuştur sanıyorum. Fakat bunlardan hiçbirini kendime mal etmedim. Yapılanların hepsi milletin eseridir dedim. Geçmişte sayısız uygarlıklar kurmuş bir ırkın ve milletin çocukları olduğumuzu kanıtlamak için yapmamız gereken şeylerin hepsini yaptığımızı ileri süremeyiz. Bugün ve yarına bırakılmış daha bir çok büyük işlerimiz vardır.

Bu tarihi günde büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü ve onun silah arkadaşlarını bugün bir kez daha şükran ve minnetle anıyoruz.

Böyle önemli bir zaferin değerini çok iyi bilmeliyiz.