Dünyaya ve Türkiye’ye şöyle bir baktığımızda derelerimizin, yeraltı sularımızın kuruduğunu, topraklarımızın çatlamış bir durumda olduğunu görüyoruz. Yıllar önce NASA’nın (Dünyadaki en büyük gökbilim merkezi, Amerika’da) bir gazetede yayımladığı Türkiye’deki bölgelerden Karadenizin 2035 yılına kadar çölleşeceği yazılmıştı. İşte şimdi 2035 yılına kadar doğadaki olumsuzlukları görmeye başladık. 17 Haziran Dünya Çölleşme ve Kuraklıkla Mücadele Günüdür. Çölleşme, iklim değişiklikleri, insan aktiviteleri sonucu doğadaki arazinin bozulmasıdır. Ülkemizde çölleşme deyince ilk akla gelen kum tepeleri oluşumudur.

Oysa çölleşme, toprağın verimliliğini kaybetmesi demektir. 1992 yılında Rio’da kabul edilen tanıma göre kuraklık veya az yağış alan bölgelerdeki toprağın doğal özelliğini kaybetmesidir. Türkiye’deki çölleşmenin en önemli sebebi erozyondur. Ayrıca tabii kaynakların tahribi, aşırı kullanma, tarım tekniklerinin yanlış kullanılması, yetersiz su kaynakları, aşırı gübre ilaç kullanma. Kuraklık genellikle çölleşme ile başlar. Dünyada her sene 6 milyon hektar arazi çölleşir. FAO (Dünya Gıda ve Tarım Örgütü) verilerine göre dünyada orman varlığı yılda yaklaşık 73 milyon hektar azalmaktadır.

Küresel ısınma çölleşme ve iklim değişikliğinin olumsuz etkileri daha da arttığı bir sürede ormanların değeri ve orman kaynaklarının sürdürülebilir bir şekilde yönetilmesi insanlığın geleceği için büyük ehemmiyet arz etmektedir. Türkiye de çölleşmeden etkilenecek ülkeler arasındadır. Çölleşme ile mücadele konusunda en önemli çalışma Birleşmiş Milletler tarafından başlatılmıştır. Çölleşme ile Mücadele Sözleşmesine 191 ülke taraf olmuştur. Türkiye sözleşmeye 31 Ağustos 1998 tarihi itibarıyla resmen taraf olmuştur. Sözleşmenin ulusal düzeyindeki sekreterya hizmetleri uluslararası temas ve koordinatörlük görevi Çölleşme ve Erozyonla Mücadele Genel Müdürlüğü tarafından yürütülmektedir. Bu genel müdürlük 2011 yılında kurulmuştur. Ülkemizde çölleşme en çok Konya Havzası, Iğdır Bölgesi, Aras Havzasında görülmektedir. Hayırlı hafta sonları. 3 ana kuralımızı unutmayalım; MASKE, MESAFE, HİJYEN.