Trabzonspor, Abdullah Avcı’nın göreve gelişinin ardından,
genel olarak kendi gücüne denk ya da eşit düzeyde 6 rakiple oynadı. Bu süreci 4
galibiyet 2 beraberlikle kapattıktan sonra ilk zorlu rakip Galatasaray ile
karşı karşıya geldi.
Bordo mavililer açısından şanssızlık olarak
değerlendirilebilecek durum iki önemli silahı Abdulkadir Ömür’den hastalığı,
Ekuban’dan da son dakika sakatlığı nedeniyle maça çıkmak zorunda kalması oldu.
Bu iki eksiklik Trabzonspor’un hücum gücünü çok olumsuz etkiledi. Konuk
Galatasaray bordo mavililerin bu zaafından iyi yararlanıp, çok rahat hücum
girişimlerinde bulundu. Çok tehlikeli olmada da pozisyonlar buldu. Trabzonspor
giderek oyunda dengeyi kurdu ve rakip kaleyi zorlamaya başladı. Djaniny ve
Vitor Hugo ile şans da yakaladı. Ama ilk yarı biterken sarı kırmızılılar, Emre,
Oğulcan ve Arda arasındaki pas trafiğiyle golü buldu ve devreyi önde kapadı.
İkinci yarıda oyunu yönlendiren taraf Galatasaray oldu. Kısa
sürede ikinci golü de bulunca çok rahat bir tempoda oyunu sürdürdüler. Vitor
Hugo sakatlandıktan sonra duran toplardan da gol ümidini kaybeden bordo
mavililerde hamle oyuncusu olarak oyuna giren Afobe tam bir hayal kırıklığı
yaşattı. Futbolu unutmuştu sanki.
2 farklı yenilgiyle girdiği son 35- 40 dakikada
Trabzonspor’un aslında maçı çevirme şansı vardı ama sanki niyeti yoktu. Kötü
orta sahasıyla galip bir takım gibi yan ve geriye paslarla adeta süre tamamladı.
Bir Baker var, orta alanda ne yaptığı belli değil. Yerine alındığı Sosa’nın
yarısı kadar katkı verse skor değişecek, ama yok.
Abdullah Avcı yönetimindeki Trabzonspor da artık yenilgiyle
tanıştı. Kaybetmemesi mucize olurdu. Bu yenilgiyle puan farkı 9’a çıkan zirveye
yönelik bordo mavililerin bence hiç umudu kalmadı. Özetle Trabzonspor’dan
buraya kadar diyorum.