Tribünlerin dolması için birçok neden vardı: milli maç ve
seçim nedeniyle oluşan uzun süreli futbol hasretinin sona ermesi, 25 gün sonra
Trabzon’da maç oynanması, futbol için güzel bir hava ve en önemlisi bu maçı
kazandığı takdirde bordo-mavililerin lig dördüncülüğü için ciddi bir mesafe
katetmesi gibi.
Bütün bunlara karşın ciddi boşlukların gözlendiği tribünler
önünde Trabzonspor maçın favorisi gibi dursa da, daha maçın başında hücuma
çıkarken kaptırılan bir topla kalesinde Doukara’dan hem şık hem de şok gol
gördü. Hüseyin bu hatasıyla bir süre bocaladı. Yetmedi, birkaç dakika sonra
solbekteki sürpriz İbanez’in, arkasından hamle yapan ve kısa mesafede kendisini
geride bırakan Amilton’a ikramında top direkten döndü.
Bu artçı şok Trabzonspor’u kendine getirdi. Amilton’un çok
rahat kullandığı İbanez’in kulvarından yeni bir tehlike yaşanmadan Olcay -
Nwakaeme işbirliğiyle hem eşitlik golü hem de özgüven buldu.
Sonrasında iki takımın çabası ilk yarıda başka gol
getirmediyse bunda Doukara ile mücadelesinde üstelik çok önemli bir pozisyonda
Hüseyin’in bu kez kritik müdahalesinin rolü büyük oldu.
İkinci yarının başlamasıyla rakip kaleye yoğun baskı kuran
Trabzonspor, bunun karşılığını ilk yarıda etkili olamayan Abdülkadir Parmak’ın
devreye girmesiyle aldı. Genç oyuncunun bireysel çabalarıyla kazandırdığı
tartışılır serbest vuruştan gelen ve klas vuruşuyla direkten dönen topu Ekuban
tamamladı. İbanez’in de toparlanmasıyla artık baskı yemeyen bordo-mavililer
durmadı. Nwakaeme ilk golde Olcay’a yaptığı asist borcunu ödedi. Uzun süre
kadro dışı kaldıktan sonra başarılı bir geri dönüş yapan Olcay takımını
rahatlattı. Finaliyse genç oyuncu Murat Cem Akpınar yaptı.