Şampiyonluk yarışını uzun süre lider olarak sürdürdükten sonra Alanya’daki kayıp nedeniyle rakibi geriden takip etmek zorunda kalmanın Trabzonspor’a nasıl yansıyacağı büyük merak konusuydu. Bu nedenle Ankaragücü maçı bordo mavili camia açısından büyük önem kazandı. Her ne kadar Ekuban’ın maçtan bir gün önce sakatlanması moralleri bozsa da, kadrolar açıklandığında Uğurcan ve Sosa’nın ilk onbirde yeralmaları teselli oldu. Bütün bunlar bir yana binlerce taraftarın tesislerden itibaren sahil yolu boyunca muhteşem gösterileri ve coşkulu desteğiyle geldiği stadyumda Trabzonspor rakibi karşısına moral motivasyonu hayli yüksek bir psikolojiyle çıktı. Maçın hemen başında Sörloth’un mükemmel golüyle de öne geçince özgüveni tavan yaptı. Zira böylece oyunu ve tempoyu istediği gibi kontrol etme olanağı buldu. Bu durum zaman zaman rehavete neden olmadı değil. Nitekim Scarione’nin savunmanın arkasında topla buluşup Uğurcan’la karşı karşıya kalarak  büyük tehlike yaratması bu durumun sonucu oldu.

Ama Sosa yönetimindeki orta alan bundan sonra oyuna ağırlığını koydu. İlk yarı biterken skor rahatlığı elde etme şansını Sörloth uygun durumda değerlendiremeyince 2. yarı için sıkıntılı sayılabilecek bir skorla soyunma odasına gitmek zorunda kaldı. İkinci yarı Trabzonspor farkı artırarak skor avantajı elde etmek için baskı kurmak yerine garip biçimde kontrollü oyununu sürdürmeyi tercih etti. Bu durum Ankaragücü’nün istediği ortamı yarattı. Rakip kaleye rahat gittiler. Bunlardan birinde de penaltıyla eşitliği sağladılar. Bordo mavililer işin ciddiyetinin farkına bu golden sonra varıp beklenen baskıyı kurdular. Ama bu kez iyi kapanan savunmayı aşamadılar. Koray, Da Costa ve Doğan takviyelerine karşın durum değişmeyince şampiyonluk yarışında önemli bir yara daha aldılar. Karşılaşmanın hakemine geline; Galip Bitigen, maalesef son günlerde Trabzonspor’un yakınmalarını haklı çıkarmak için elinden gelem her şeyi yaptı. Takdir haklarını tümüyle Ankaragücü lehine kullandı. Kartlarında çifte standart uyguladı. Pereira’yı haketmediği bir kartla Galatasaray maçı öncesi devre dışı baraktı. Trabzonspor’un mutlak bir penaltısını vermedi. Özetle bu skoru hakem istedi! Bu ligin bu MHK ve bu hakemlerle adaletli biçimde tamamlanmasının zor olduğunu bir kez daha kanıtladı.