Dünyayı etkisi altına alan acımasız bir salgınla karşı karşıyayız. İnsanlık büyük bir varoluş ya da yok oluş mücadelesi veriyor. Ülkemizde de sürecin en başından beri bazı önlem ve tedbirler alınıp titizlikle uygulanmasına rağmen ölümler yaşanıyor.

Ancak tüm dünyada verilen mücadele ve alınan tedbirler herkesin gözleri önündeyken ve dünyanın süper güçleri olarak kabul edilen devletlerin bile çaresizlikleri ortadayken, ülkemizdeki başarı ve gayretler bir türlü birileri tarafından görülmek istenmiyor/ göz ardı ediliyor.

Başta Sağlık Bakanı Dr. Fahrettin Koca’nın sürecin en başından beri uyguladığı ve hayata geçirdiği tedbirler olağanüstü seviyede ve Türkiye sağlık alanında en başarılı ve tüm hizmetleri ücretsiz verebilen tek ülke. Şu ana kadar hastalıkla mücadelede ya da yoğun bakım yatışlarında bir sıkıntı yaşanmadı. Tüm hastaneler her türlü imkana sahip ve sağlık çalışanları fedakarca görev yapıyor.

Türk bilim insanları hastalığın tedavisi ve ilaç bulunması noktasında sonuca ulaşmak üzere. Şehir hastanelerinin gerekliliğini ve ne kadar yerinde bir karar olduğunu bu salgınla görmüş olduk. Şimdi de İstanbul’da biner yatak kapasiteli 2 hastane daha yapılıyor ve 45 gün gibi kısa bir sürede hizmet vermeye başlayacaklar. Dünya maske sıkıntısı çekerken ve parayla dahi bulamazken bizde bedava dağıtım başladı. Üstelik neredeyse dünyanın her köşesine maske ve eldiven dahil tıbbi malzeme yardımı yapıyoruz. Solunum cihazı üretmek için fabrika kuruyoruz. Sağlıkta daha birçok gelişme ve yeterliliğimizle dünyanın önündeyiz. Dünya 65 yaş üstü hastalarını ölüme terk ederken biz evlerinde her türlü ihtiyaçlarını karşılıyor, maaşlarını evlerinde ödüyoruz.

Devlet her türlü ekonomik tedbiri aldı ve 100 milyarlık bir paketle, sanayici, esnaf, işveren, işçinin bu süreci atlatması için her türlü desteği sundu. Emekli ikramiyelerini, çiftçi desteklerini, 2 milyon dar gelirli aileye biner lira ödemelerini yaptı. Öğrencilerin burs ve kredilerini ödedi. Ayrıca dar gelirli 2 milyon 300 bin aileye daha bin lira sosyal yardım yapılacak. Diğer taraftan açılan yardım kampanyasına millet büyük destek verdi.

Bir taraftan devlet bir taraftan millet dayanışmasının en üst seviyede olduğu ve oldukça başarılı yönetilen bir süreç geçirilmesine rağmen hala memnun olmayan, yapılanları eleştiren ve felaketler karşısında başarısız olunmasını isteyen, kötülükten beslenen, virüsten medet uman kesimlerin olması ise asıl trajikomik olandır.

Tüm yokluklara rağmen Kurtuluş Savaşı’ndan zaferle çıkmış bir milletiz. Üstelik şu an itibarı ile güçlü ve büyük bir devlet yapısıyla her türlü tehdit ve belayla baş edebilecek bir yapıdayız. Devlet milletiyle kucaklaşırken ve her türlü başarılı olurken virüsten medet umanların da devletin ve milletin yanında almak, destek olmak gibi bir seçeneği varken, karşı durmalarını ve felaketlerle beslenmeleri kabul edilemez. Muhalefet yapacağız diye yapılanlara kör olmak abesle iştigal ve ilerisi hainliktir. Bu millet hiçbir hainliği Kabul etmez ve karşılığını da mutlaka verir.