SON DAKİKA
SON DAKİKA


Mahalle bakkalı
6.12.2020

Korona salgınının en fazla küçük esnafı vurmuştur. Mahalle kültürümüzün en önemli detayıydı onlar! Mahalle bakkalı, kasabı, manavı, terzisi, berberi v.s.

Esnaf sokaklarımız/çarşılarımız vardı ve ihtiyaçlarımızı onlardan karşılardık. Fiyatlar uygundu, yüzler güleçti. Paranız olmasa bile veresiye yazdırır, sonra olduğunda verirdiniz. Çocuğunuzu, evinizin anahtarını teslim eder, gözünüz arkada kalmazdı. Bakkal amca, berber abi, manifaturacı ablalarımız olurlardı. Samimiyet vardı yani…

Son günlerde televizyonlarda oynatılan kamu spotu niteliğindeki esnafa destek klipleri güzel bir nostalji olarak anılarımızı canlandırsa da maalesef küçük esnaf artık can çekişiyor! Artık her şehirde hızla yayılan büyük alışveriş merkezleri, zincir marketler ve internet mağazalarıyla rekabet etmeleri imkansız hale geldi. Hazır üretimler bazı meslekleri ise ortadan kaldırdı. Örneğin hazır giyim ve tekstil sanayisinin gelişimi, ulaşılırlığı ve ucuzluğu mahalle terzilerini tamamen ortadan kaldırdı. Eskiden siparişleri yetiştiremeyen, kapılarında kuyruklar oluşan terziler bugün sadece tamirat yaparak ayakta durmaya çalışıyorlar.

Dedik ya; kamu spotu olarak nostaljik anıları tazeleyen klipler esnafın artık bir ütopya olduğu gerçeğini tam olarak ortaya koyuyor. Masalsı ve dramatik. Yeni nesiller ise bu duyguyu hiç anlayamıyor. Çünkü çocuk görmemiş ki mahalle bakkalını. Gözünü AVM’de açmış! Mahalle görmemiş adam. Anne baba alışveriş yaparken o oyun odalarında oynamış, rengarenk ve canlı vitrinlerin önünde koşmuş. Biz öylemiydik! Mahalle de koşar, oynar, yorulup terleyince bakkaldan gofret gazoz alır, paramız yoksa yazdırır ya da babamız verecek derdik. Parası olmayanlarla aynı gazozu simidi paylaşırdık…

Aslında küçük esnafın bu şekilde yok olması mikro ekonomi anlamında çok büyük bir kayıptır. Mahalle kültürünün de yok olmasına neden olan en önemli unsurların başında gelen küçük esnafın ortadan kalkması, dar çevrede ekonomik sıkıntılara sebep oluyor. İnsanların dayanışmasının ve birbirine destek olmasının en temel unsurlarındandı küçük esnaf. Kredi kartı yerine veresiye defteri, kredi yerine ödünç alma vardı. Şimdilerde küçücük bir sakızı ya da şekerlemeyi dahi kredi kartıyla alırken, mahalle bakkalı mahallenin çocuklarına bunları çok rahat ücretsiz verebiliyordu. Çünkü kendi çocukları gibi görüyordu.

Küçük esnafı bu denli devre dışı bırakan unsurların başında AVM’ler ve zincir marketler geliyor demiştik. Nasıl gelmesin bir zincir marketin Türkiye genelinde 9 bin marketi var. Artık her mahallede her sokaktalar. Bakkal amca artık ucuza alıp ucuza satamıyor. Zincir marketin rafındaki satış fiyatı, bakkal amcanın toptan alışının altında. Üreticiler ya da tedarikçiler mahalle esnafına 5 liraya toptan verdikleri bir ürünü büyük ve zincir, market ve mağazalarda 3 liraya son tüketiciye sunuyorlar. Şimdi bir de sanal marketler, internet satışları var ki istediğiniz ürünü 1-2 gün içinde çok daha ucuza alabiliyorsunuz. Örneğin bayisinde ve mağazada 2 bin 400 TL'ye satılan bir telefonu (aynı marka, kalite, garanti ve servis imkanları ile) internet üzerinden 1647 TL'ye alabiliyorsunuz. Aradaki fark bu kadar büyük olunca vatandaşta tercih hakkını kullanıyor. 

 

Günümüz ekonomik koşulları eskinin geleneklerini ve ticaret anlayışını değiştiriyor. Genel anlamda daha iyi gibi gözüken bu durum aslında ilişkileri ve yerel/bölgesel ekonomiyi olumsuz etkileyip samimiyetsiz piyasalar oluşmasına neden oluyor. Nasıl yapılır, nasıl bir çözüm bulunur bilemiyorum ama küçük esnafı ayakta tutmak, mahalle kültürünün ve insan ilişkilerinin samimi bir şekilde devam etmesi için gerekli olan bir durum. Mahalle kültürünü yaşatmak için yatay mimari dönüşümü gibi küçük esnafı da sisteme dahil edecek yöntemler geliştirilebilir. Zincir marketler yerine zincir mahalle bakkalları/bayilikleri düşünülebilir mesela…

 

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap