Karadeniz’de ulaşımın ve taşımacılığın en önemli unsurlarından olan Liman ve İskeleler uzun yıllar bu yükü çekmişlerdir. Ta ki; 1960 yılından sonra tüm Karadeniz’i boydan boya geçen ve Ankara ve İstanbul gibi büyük şehirlere bağlayan Karayolunun yapılmasına kadar. Karayoluna kadar tüm ulaşımın ve taşımacılığın yükünü iskele ve limanlar çekiyordu. Ancak uzun süren ulaşım ve taşımacılık günlerce denizden gelecek geminin beklenmesine sebep oluyordu. Karayolu ile özellikle ulaşım kolaylaşmış, kötü hava koşullarında da çoğu zaman aksamadan sürdüğü için tercih edilmeye başlanmıştır. Motorlu araçların gelişimiyle de tamamen yöneliş karayoluna olmuştur. Bu yöneliş günümüzde de modern yolların inşa edilmeye devam edilmesi; Karadeniz duble yolu, çevre yolları ile daha konforlu ve hızlı olmaya başladığı için devam etmektedir. Bölgemizde üretime yönelik sanayi ve ticaret de düşük olduğu için deniz yolundan neredeyse tamamen vazgeçilmiştir. Bazı büyük şehirler haricindeki limanlar uzun yıllar kullanılmazken, iskeleler sadece küçük balıkçı motorlarının uğrak yeri ve daha fazla gezinti alanlarına dönüştü. Giresun limanı da uzun yıllar Karayolunun egemenliğine boyun eğmiş ve yıllarca boş kalmış ve neredeyse denizcilik literatüründen çıkacak vaziyete gelmişti. Ancak Giresun limanının tek handikabı da bu değildi. Şehrin tam merkezinde ve önünde planlanan ve yapılan Giresun Limanı Giresun’u denizden de koparan bir konumdaydı.

Bir yarımada olan Giresun’un konumu itibarıyla yapılması gereken en son yere inşa edilmişti. Sakin ve doğal bir liman olan doğu yakası dururken, hakim rüzgarlara açık batı yakası tercih edilmiştir. Hareketli olduğu dönemlerde kötü havalarda gemilerin giriş yapamadığı, ağır fırtınalarda dalgaların aştığı ve Giresun’u deniz seline maruz kalmasına sebep olan bir konumda olması en büyük yanlışlık olmuştur. Tüm bu yanlış planlamaların zararlarını bugün daha iyi görüyor ve yaşıyoruz. Yeni liman işletmesi limanı yeniden canlandırdı ve ekonomik olarak Giresun’a katkısını artırdı. Ama liman içinde yapılan hangarlar ve sürdürülen çalışmalar Giresun’un önünün tamamen kapanarak denizle bağını tamamen koparmış durumda. Şimdi Giresun limanının doğu yakasında daha büyük kapasiteli bir şekilde yapılması ve mevcut limanın doldurularak rekreasyon alanı olarak değerlendirilmesi planlamaları var. Ancak bu planlamalar şimdilik çok yakın gözükmüyor ve yaklaşım da aceleci gibi. Yeni bir limanın yapılması ve mevcut limanın farklı değerlendirilmesi düşüncesi Giresun ölçeğinde çok büyük/mega bir projedir. Ama yapılacaksa da gelecek 100-200 yıl göz önüne alınarak planlanmalıdır. Şehrin büyümesi ve gelişen sanayi ve ticaretine yönelik diğer unsurlarla entegre edilmelidir. Özellikle taşımacılığın en ucuz unsurlarından olan deniz taşımacılığının durağı olan limanlarla interlandı olan Sanayi ve Ticaret unsurları birbirine yakın ve şehir hayatını en az etkileyecek poziyonda olmalıdır. Havayolu ve ilerde gelmesi elzem ve gelecek olan olan tren/demiryolu da göz önünde bulundurulmalıdır. Geçmişin yanlış planlamaları uzun yıllarımıza sebep oldu. Yeni yanlışlar olmasın!