Limanlar ulaşım ve ticarette stratejik öneme haizdir. Karayoluna göre çok daha ucuza, çok daha fazla yolcu ve emtia taşınabilir ve ulaşılabilirliği daha kolaydır. Ancak limanların tesisi ve devamlılığı önemlidir. Bu anlamda Karadeniz illerimizin çoğunda ve Giresun’da bulunan limanların varlığı hep tartışılmış, Karadeniz de ulaşım ve ticaret karayollarına mahkum edildiği için göz ardı edilmiştir. Koca Karadeniz'de Samsun ve Trabzon limanları haricinde yoğun bir kullanım olduğu söylenemez.

Özellikle özelleştirme ile iyice atıl bırakılan Giresun Limanı, yıllarca değerlendirilememiş, en fazla otopark olarak fayda sağlanmıştır. Eskiden; bir dönem yolcu taşımacılığının da yapıldığı, Rusya’dan İran’a sevk edilen traktörlerle bir dönem hareketlenen liman, bir zamanlar da fındık ihracatının kapısı olarak da hareketli günler yaşamıştır. Son yıllarda taş ve kömür ithal edilen koca liman, birkaç yıl önce de Rusya petrol arama kulelerinin son montaj ve sevk durağı olabildi. Hep dönemsel ve kısıtlı hareketliliğe sahip olan Giresun Limanı maalesef bir türlü Giresun ekonomisine katkı sağlayan bir pozisyona getirilemedi.

Bulunduğu şehrin ekonomisine en önemli katkıyı yapabilecek unsurlardan biri olan liman, Giresun’da şehrin denizle olan kucaklaşmasını engellemekten öteye geçemedi. Son yıllarda buna liman içindeki yapılaşmalar da eklenince durum daha vahim bir hale geldi. Önce Gümrük ve Ticaret Binası adı altında tam da şehrin en işlek merkezinin görüntüsünü kapatan bu bina bitmek üzere. Çok amaçlı/ne amaçla kullanılacağı pek kestirilemeyen bu binayı yeni kabullenmişken, şimdi de limanın yeni sahipleri tarafından devasa depo yapılarının yapılacağını öğreniyoruz. Yerel basında bu konuda ilk tepkiler gelmeye başladı. Zaten şehrin önünü kapatan bir limanda üstüne böyle binaların yapılması ya da yapılmasının planlanması kabul edilemez bir gelişmedir. Ancak limanın işlevselliğinin artması için de gerekli olan bu binalara nereye kadar karşı durabilirsiniz? Hem liman çalışsın, ekonomiye katkı sunsun istiyorsunuz hem de hiçbir şey yapılmasın, şehrin önü kapanmasın… Verilen tepkilerde limanın yerinin yanlışlığından da bahsedilerek taşınması da gündeme getiriliyor. Tabii ki bunlar olmayacak şeyler. Zamanında yapılan bu yanlışın giderilmesi şimdilik mümkün gözükmüyor. Depoların yapılmasını da engellemek mümkün gözükmüyor…

Peki ne yapılabilir?

Bugün gelinen noktada yoğunlaşan şehir yaşamı ve trafik sebebiyle Giresun Limanı'nın aktif hale gelmesi sıkıntıları da beraberinde getirecektir. Limanın taşınması ya da gelişimi engellenemeyeceğine göre yeniden planlanması düşünülebilir. Öncelikle liman giriş çıkışı merkezden kapatılıp, önceden siloların bulunduğu doğu tarafına alınabilir. Bu limanın getireceği yoğunluğu ve trafiği şehrin yoğunluğundan uzaklaştırır ve rahatsızlığı ortadan kaldırır. Yine bu bölgede şehir kayalık alandan dolayı yükseldiği için önü kapanmayacağından depolar da bu alanda planlanabilir. Batı tarafı yükleme ve boşaltma için ve geniş alan limana girip çıkan sevk araçları ve tek katlı idari binalarla daha kullanışlı ve şehrin önünün kapanmayacağı şekilde daha verimli kullanılabilir.

Yıkmak, taşımak, yapılanı engellemek yerine bakış açısını değiştirmek gerek bence.