Sayın Cumhurbaşkanımızın bizzat açıkladığı Giresun kalite
fındık fiyatı 22.5-TL iyi bir fiyattır. Geçen yılda yine Sayın
Cumhurbaşkanımızın açıkladığı Giresun kalite fındık fiyatı 17.5 –TL idi. İki
yıldır verilen her iki fiyatta fındığın değerini ortaya koymuş ve piyasa
değerini artırmıştır. Açıklanan bu taban fiyatlar üreticinin desteklenmesi
anlamında gerçek değerler olmuştur. Açıklanan taban fiyatlar üreticinin yeniden
yüzünü bahçesine çevirmiş ve üretim kalitesini de artırmıştır. Kalite artışı
önümüzdeki yıllarda daha da fazla olacak, kaliteli bahçelerde çok daha verimli
üretimlere vesile olacaktır.
Bir diğer hususta açıklanan taban fiyatların yanında TMO’nun
tam sezonunda devreye girerek destekleme alımlarıyla açıklanan fiyatların
istikrarlı olmasını sağlamasıdır. Tek başına fiyat açıklanıp destekleme alımı
yapılmasaydı açıklanan fiyatın da bir anlamı olmazdı. Bu sayede geçen sezon
açıklanan fiyatın çok üzerinde değerlere ulaşan fındık fiyatları bu sezonda
aynı istikrarı gösterecek ve muhtemelen açılış alım fiyatları 25-TL ve üzerinde
olacaktır. Üreticimize şimdiden bol ürün ve kazanç diliyorum.
Bu sene açıklanan taban fiyatın yerinde ve değerinde
olduğunun en büyük kanıtı da tüm kesimlerin olumlu yaklaşımıdır. Sırf muhalefet
olsun diye yapılan birkaç açıklama dışında herkes fiyattan memnundur. Başta
Sayın Cumhurbaşkanımız olmak üzere, fındığın değerini bulması için oluşturulan
ve fındık bölgesi milletvekillerinden oluşan Fındık Çalışma Grubuna teşekkür
ederiz.
Fındık, dünya üretiminin yüzde 75’ini elinde bulunduran
ülkemiz için en değerli tarım ihraç ürünlerimizdendir. En fazla tarımsal ihracı
yapılan üründür. Dünya fındığı seviyor ve yiyor. Ötesi üretimini yapmak için
yıllardır çalışma yürütüyor. Amerika’dan Çin’e, Avrupa’dan Azerbaycan’a kadar
bir çok ülke fındık üretimi için yıllardır çalışma yürütüyor. Üretim de
yapılıyor. Ancak Türk fındığının, Giresun kalitesinin eşiğine ulaşamıyorlar. O
yüzden hala Türk fındığı ve Giresun kalitesi dünyanın en iyisi. Üstelik
yıllardır kötü politikalar sebebiyle üretici küstürülse bile kalitesini korudu.
Ancak verim ve ilgisi her geçen yıl azalıyordu. Çünkü emeği çok fazlaydı.
Verilen emeğin karşılığının alınamaması fındığa olan ilgiyi azaltıyordu. Şimdi
ise durum farklı fındık değerini buldu/bulmaya devam ediyor ve verilen emeğin
karşılığını da veriyor. Giderek yaygınlaşan iyi tarım uygulamaları ve örnek
uygulamalarda fındığa olan ilgiyi yükseltiyor. Diğer taraftan fındıkla üretilen
ürünlerin çeşitliliği ve kalitesi de artıyor. Yani talep de artıyor. Örneğin
ülkemizde fındık katkılı üretilen çikolatalı fındık ezmesi ürünlerinde
kullanılan fındık oranı yüzde 3-6 civarlarında iken, bugün bu oran yüzde 13-20
oranlarına çıkarıldı. Fındık oranının artması kaliteyi ve lezzeti artırdığı
için tüketim de, ihracatta arttı. Dolayısıyla talep arttı. Ancak yılların
getirdiği geri gidiş ve üretimin aynı kalması artan talebi de karşılamakta
zorlandığından bu değer artışı da kaçınılmazdı. Şimdi yapılması gereken artan
tüketim karşısında dengeli bir değer eğrisi yakalamak, üretim ve kaliteyi
koruyarak ve artırarak bunu sürekli kılmaktır. Unutulmamalıdır ki Türk fındığı,
Giresun kalite fındık dünyanın başka bir yerinde yetişmiyor, yetişse de aynı
kaliteyi tutturamıyorlar. İşte sırf bu yüzden zaten başımızın tacı olan bu
ürünü geleceğe doğru politikalar ve uygulamalarla taşımak ve üretimi Türkiye’de
artırmak zorundayız. Bu sağlanırsa kazanan sadece üretici değil tüm Türkiye
olacaktır…
Bu vesile ile mübarek Kurban bayramınızı kutlar, gönüllerimizin birbiriyle daha da yakınlaştığı bir bayram dilerim…