Süleyman Soylu/İçişleri Bakanı
Bekir Pakdemirli/Tarım ve Orman Bakanı
Murat Kurum/Çevre ve Şehircilik Bakanı
Adil Karaismailoğlu/ Ulaştırma ve Altyapı Bakanı…
Milletvekilleri, Üst Düzey Bürokratlar, Siyasiler, STK’lar…
Ve Sayın Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan…
22 Ağustos 2020 gecesi, Dereli başta olmak üzere tüm
Giresun’da yaşanan sel afeti sonrası adeta seferber oldular, sabahında
Dereli’ye geldiler ve günlerce Dereli’yi, sel bölgelerini terk etmediler. Yeri
geldi helikopterle havadan, yeri geldi ellerinde değnekler çamur içinde
bahçelerden, dozer kepçesinde azgın derelerden geçerek incelemelerde,
tespitlerde bulundular, talimatlar vererek yaraların hızla sarılması için büyük
çabalar gösterdiler…
Özellikle yukarda saydığımız ilk dört bakanımız sel
bölgesini mesken edindiler. Yani başlıkta İngilizce olarak yazdığımız gibi
“Bakanlar buradaydılar”
Bunlar alışık olduğumuz görüntüler değildi. Hep Ankara’da olan
çoğunlukla TV’de, gazetelerde gördüğümüz bu insanlar hep aramızda yanı
başımızdaydılar.
Devletin güçlü ama şefkatli elini ilk defa bu kadar yakından
hissettirdiler. Yaraların bu kadar hızlı sarılabildiğini ilk kez gördük.
İşte Dereli, bir kaç günde selin getirdiklerinden temizlendi
ve yeniden inşa ediliyor. Esnafın, üreticinin ve halkın tüm mağduriyetleri
anında gideriliyor.
Aslında olması gereken, ama yakın zamana kadar bir türlü
olmayan/olamayan devletin yeni yüzünü acılar olsa da görmüş olduk. Yarınlarda
yaşanacak acılar ve felaketlerde yalnız olmadığımızı/olmayacağımızı hissettiren
bir devlet yapısını artık görmüş olduk.
Eskiden deprem, sel, yangın gibi doğal afetler sonrası
günlerce beklenen yardımlar, alınması gereken tedbirlerin yıllarca hayata
geçmediği dönemler geride kaldı. En ufak bir doğal afet sonrası; Kızılay, AFAD,
UMKE, AKUT, 112 Acil, Jandarma ve Emniyet Teşkilatları bünyesinde kurulan gerek
resmi gerek sivil teşkilatlar anında müdahale etkinliğine ve yetkinliğine
sahipler. Belediyeler ve Özel İdareler bünyesindeki tüm araçlarla anında
takviye ve müdahalelerde bulunabiliyorlar. Tabi bunların alt yapılarını
hazırlamak, teşkilatlanmalarını sağlamak ve tedarik imkanlarını sağlamak büyük
devlet işi. Yani sadece bu açıdan bile bakıldığında Türkiye’nin ne büyük bir
seviyeye ulaştığını ve ne kadar büyük bir devlet haline dönüştüğünü
söyleyebiliriz. Zor zamanda devletin anında yanınızda olması/olabilmesi
büyüklüğünü ve güçünü göstermezde neyi gösterir. Allah devlete de millete de
zeval vermesin. Her türlü afet ve felaketlerden korusun. Korusun ama felaketler
karşısında da güçlü bir şekilde mücadele ve müdahale etme imkanlarından da geri
bırakmasın.
İmkan ve güç bir yana bu felakette, makam ve mevkinin
yanında insan olabilmenin de gücünü görmüş olduk. İşte adı geçen bakanlarımız
bu felakette en fazla insanlıklarını ortaya koydular. Makam ve mevkilerinin
kendilerine sağladığı gücü ve ayrıcalıkları bir tarafa bırakıp günlerce
insanların yanında yer aldılar. Bizim bile normal zamanlarda dahi gitmek istemediğimiz
zorlu fındık bahçelerinden, heyelan, yağmur ve çamura rağmen ellerinde değnekle
saatlerce yürüyerek afet bölgelerini gezdiler, insanların dertlerine ortak
oldular. Önce insan olduklarını hatırlattılar. Sel olduğunu öğrenince arabasını
sel bölgesinde bırakıp 4 saat yürüyerek ve ölüm tehlikeleri atlatarak Dereli’ye
gelen Sayın Milletvekilimiz Hasan Turan, milletvekili kimliğini hiç aklına bile
getirmeden insanların yardımına koştu. Önce insan olabilmek işte böyle bir
şeydi.
Bakanlar, milletvekilleri ve tüm yetkililer hep
buradaydılar. Bundan sonra da burada, aramızda olmaya devam edecekler.
İşte güçlü devlet böyle olunur…