SON DAKİKA
SON DAKİKA


Sonuç gayet normal
13.06.2021

Milli takımımız Euro 2020 Avrupa Şampiyonası’nın ilk maçında ev sahibi İtalya ile karşılaştı. Avrupa futbol otoriteleri şampiyonun en büyük favorisi olarak İtalya, Fransa, Almanya ve Belçika’yı gösteriyordu. Milli takımımız çok güçlü bir ekiple oynadı. Bizim maçla birlikte İtalya yenilmezlik serisini 28 maça çıkardı. Üstelik bu süreçte 77 gol atarken, yalnızca 7 gol yemiştiler. Avrupa Elemelerinde 37 maçta 4 gol, Ulusal Lig’de ise 13 maçta 2 gol yediler. Kolay kolay gol yemeyen bir takımın galip gelmesi normaldi.


Bizim televizyonlar ve yazılı basınımız milli takımımızı çok şişirmişti. Herkes, “Fransa ve Hollanda’yı yenen takımımız neden İtalya’ya yenmesin” şeklinde yorumlar yapıyordu. Fakat sahaya çıktığımızda maalesef İtalya karşısında çok basit durumlara düşen, adeta santrayı geçemeyen, kaleye şut atamayan ve korner atamayan bir milli takım izledik. Bunda rakibin gücü kadar kendi oyuncularımızın birbirleriyle ilişkilerinin kötü olması da çok önemliydi. Sanki bu oyuncular birbiriyle hiç oynamamış gibiydiler. Özellikle orta saha oynayan Yusuf Yazıcı, Ozan ve bir de İtalya’da çok iyi bir sezon geçiren Hakan Çalhanoğlu, rakip İtalya tarafından markaja alınınca bu alanda istediğimizi yapamadık.


Bir takımın orta sahası çökerse o maçta puan alma şansınız yoktur. Bu maç da bunu gördük. Yani orta saha futbolcumuz topu alıp rakip sahaya dönemediler ve bunun da faturası çok ağır ödedik. Biz bunu yıllar evvel Liverpool karşısında yaşamıştık. Efsane Trabzonspor dünyanın en iyi takımlarından Liverpool’a karşı 1976-77 sezonunda aynı böyle bir futbol oynamıştı. Aynı şeyi bugün milli takımda yaşadık. Takım halinde büyük bir moral çöküntüsü olmuştu. Umarım bu maçta alınan sonuçlar, Galler ve İsviçre maçlarında yaşanmaz.


Futbol otoriteler tarafından Uğurcan’ın ilk yarıda iyi oynadığını, yenilen üçüncü golde de hatasının olduğunu söyleniyor. Atılan 23 şuttan kalesine gelen 8 şutun 6’sını kurtaran Uğurcan bence milli takımın en iyisiydi. Üçüncü golde yaptığı pas hatası golle sonuçlandı, onun hatası olduğu gibi takım arkadaşlarının da vardı. Tek suçu ona yüklemek olmaz.


İtalyan teknik adam Mancini, devre arasında Florenzi’yi kenara alıp Di Lorenzo’yu sahaya sürmesi maçın kaderini değiştirdi. 53’te sağdan bu oyuncunun geliştirdiği atak Merih’in kendi kalesine gol atmasıyla sonuçlandı. Bu gol öncesinde 6 oyuncumuzun ceza sahasında olması bile golü engelleyemedi. Demek ki kendi 18’inde fazla kalabalık olmak sonuç getirmeyebiliyor. Orada rakiple bire bir oynamak önemli.


Benim anlamadığım, rakip sağdan ve soldan bizim kalemize çok geldi, neden önlem alınmadı? Yusuf Yazıcı, Ozan, Hakan Çalhanoğlu yok, önde Burak yalnız kaldı. İkinci ve üçüncü bölgede hiç bulunamadık. Bu da Milli takım için bir utançtı. Bu kadar geriye yaslanmak olmaz. Herhalde Şenol Güneş bunlara geriye yaslanın demedi diye tahmin ediyorum. Burak bu kadar yalnız bırakılır mı? İleride oynayan Kenan Karaman da hiçbir varlık gösteremedi, hem Burak’a hem defansa yardımcı olamadı. Yanlış bir oyun kurgusu içindeydik. Ve bu maçı böyle kaybettik. Çarşamba günü Galler’le çok önemli bir maç oynayacağız. İsviçre ile berabere kalmaları onlar adına önemliydi. Peki bizim için bu sonuç iyi miydi? Onu Galler karşısında alınacak sonuç gösterecek. Milli takımın Galler maçını kazanmaktan başka çaresi yok. Artık bu maçın sonucundan sonra İsviçre maçına bakacağız. Bu maç bize basınımıza, TV kanallarımıza da çok iyi ders oldu. Bundan sonra inşallah böyle bir hüsranla karşılaşmayız.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap