SON DAKİKA
SON DAKİKA


Tatlı dil ve yılan 
20.10.2017

Her sene olduğu gibi, yine kalabalık bir öğrenci grubuyla yurt dışına incelemeler yapmaya gitmiştik. Bu kez rotamız Uzakdoğu idi. Güney Kore’ye indiğimizde, biz havadayken gerçekleşen 15 Temmuz darbe girişimini öğrenmiş ve şok olmuştuk. Zaten tadımız kaçmıştı. Birkaç gün sonra yurtdışındaki tüm memurlar ülkeye çağrıldığında ise geri dönmüştük. Ekibin memur olmayan kısmı ise geziye devam etmekteydi. Her gün telefonla görüşüyor, ne yapmaları gerektiği konusunda bilgi vermeye çalışıyordum. Günün birinde o sene mezun olan, çok sevdiğim bir öğrencim aradı.

Bir Türk’le tanıştığını, isterse ona sponsor olabileceğini söylediğini, Japonya’da yüksek lisans ve akademik kariyer yapmayı düşündüğünü söyleyip fikrimi sordu. “Bak, dürüst olmam gerekirse senden akademik kariyer çıkmaz. Elbette senin kararın ve senin için elimden geleni yaparım ama bence sen çok iyi bir uygulamacı olursun” dedim. Bir süre sessiz kaldı. Bozulmuştu sanırım. “Tamam hocam” dedi.

Sonra ne olduğunu 15 gün sonra Türkiye’ye geldiğinde anlamıştım. Fikrinden vazgeçmişti. Beni ziyarete geldi. Sarıldık. Dürüstçe fikrimi söylediğim için teşekkür etti. Hala çok sevdiğim eski bir öğrencim, yeni bir arkadaşımdır.  Bahsettiğim öğrencimle Türkiye’de görüşmemden birkaç gün sonra, şehir dışından diplomasını almak için gelen bir başka öğrencim aradı. İnanılmaz yoğun bir dönemdeydim ama değer verip sevdiğim biri için zaman hep vardı. Bir AVMde, çok sıkışık bir zaman diliminde buluştuk.

Bir üniversitede yüksek lisansa başlamak istediğini, akademik kariyer düşündüğünü söyledi. Çok benzer biçimde, “Bak, bence akademik kariyer senin işin değil. Ama şu, şu, şu konularda cidden çok iyisin. Gerçek fikrimi soruyorsan bu yönde ilerlemelisin” dedim. O tanıdık sessizlik yine oldu. Ben yine ona sarıldım, iyi dileklerle ayrıldık. Sonrasında beni tüm sosyal medya hesaplarından sildiğini fark ettim. Üzüldüm. Ama hayat böyle bir şeydi. Tercih ederdik ve yaşardık. Ben bu riski alarak dürüst olmuştum. O da en doğal hakkını kullanarak böyle davranmayı seçmişti. 

Aylar sonra, bahsettiğim ilk öğrenci arkadaşımla hala sık sık görüşüyoruz. Gelir gelmez girdiği bir şirkette, Türkiye’nin en öncü işlerini yapıyorlar. Keyfi yerinde. Gelecekten emin ve çok umutlu.  Diğer değerli öğrenci kardeşimle onun tercihi nedeniyle görüşemiyoruz. Bir başka eski öğrencimden kendisine yazık ettiği, tezini bitirme bahanesiyle hayatını hep ertelediği, artık neredeyse orta yaşlı bir insan olmasına rağmen ne yapacağına karar veremediği yorumunu duyunca yürekten üzüldüm. Bizler, duymak istediğimiz şeyleri söyleyenleri yanımızda tutarak, pembe balonlarla süslenmiş hayatlarımızda konforlu yaşamayı severek büyüyoruz.

Oysa bu dünyadan dışarıya adımımızı attığımızda, karşımızda sadece hangi işi hangi kalite seviyesinde becerebildiğimizle ilgilenen bir dünya bizi bekliyor oluyor. Tatlı sözün yılanı deliğinden çıkardığı su götürmez bir gerçek olsa da, tatlı söz bazen yılanın kendisi olabiliyor. Aman dikkat, masallardaki zehirli elma bile hep çok parlak, çok cazip ve çok tatlı oluyor! Size güzel şeyler söyleyenler yanılıyor ve yanıltıyor olabilirler. 

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap