SON DAKİKA
SON DAKİKA


SAN-KÛ
30.06.2018

Benzerliklerimizin bizi birbirimize gittikçe daha da yakınlaştırdığı zamanlardaydık. Doğduğumuz ve yaşadığımız yerlerin arasında binlerce, bazen on binlerce kilometre vardı ama sorun yoktu. Dünyanın en kendine özgü ülkelerinden biri olan Japonya’ya eğitim amacıyla gelmiş yabancılardık.

Geldiğimiz yererde birinin tuttuğu takım,saç modeli, yemek alışkanlıkları bile onu “öteki” yapabilirdi ama Japonya’da Japon olmayan herkes “gaijin” idi. Ve her gaijin yolda görünce birbirine selam verir, yardım eder, sorununu çözerdi. Bir Venezuelalı ile bir Kamerunluyu birkaç gün içinde “kanka” yapan bu ortamı çok seviyorduk.

Hepimiz kendi alanımızda eğitimlerimiz için oradaydık ama Japonca da gelmişken öğrenilmesi gereken bir dildi. Japoncanın fonetik yapısından ötürü Japonlar için İngilizce konuşmak çok kolay olmuyordu. Bu yüzden Japonca yaşam kalitemizi artırmak için olmazsa olmazdı. Ben de aynı anda üç ayrı kursa gidiyor ve ciddi çaba harcıyordum.

Japonların bizi İngilizce pratik yapma fırsatı olarak görmesi bizim de Japonca konuşmamız için iyi oluyor- du. Böylece Japoncanın ya- pısı hakkında daha fazla bilgi ediniyorduk. Mesela, hafifçe dilin ısırılmasıyla çıkartılacak peltek “s” ile söylenmesi gereken “thank you” kelimesi Japonların büyük bir kısmı tarafından “san-kû” olarak telaffuz ediliyordu. Önceleri tuhaf bulduğumuz bu durum, biz yabancılar için zamanla sevimli hale gelmişti. Hatta

Japonca’da “üç” anlamına gelen “san” ile “dokuz” anlamına gelen “kû” bizim için bir parola olmuştu. Birbirimize teşekkür etmemiz gerektiğinde “39” yazıyorduk.

Dünyanın başka hiçbir yerinde hiç kimse için bir şey ifade etmeyen bu tabir bize içimizden önce “sankû” dedirtiyor, sonra bunun bir teşekkür olduğu- nu anlayarak tebessüm ettiriyor- du. “39” bizim için çok özgün, sıcak, esprili bir teşekkür etme metodu olmuştu.

Bundan bir- kaç gün önce doğum günümde e-posta kutuma düşen ve konu kısmına “39” yazılmış ve sonuna gülücük konulmuş onlarca mail bana bir kez daha paylaşımların ve yaşanmışlıkların zaman aşımına uğ- ramadığını o kadar güzel hatırlattı ki! Dünyada geçirdiğim 39 senenin sonunda aldığım kutlama mesajlarının bile ko- nusu olabilen “san-kû” esprisi, birçoğu ile aradan geçen 20 senede hiç bir araya gelememiş olmamıza rağmen bizi hala eğlendirebiliyorsa, yaşanmışlıkların ve paylaşımların hayatımızdaki önemini biraz daha fazla gözden geçirmeli ve teknolojinin bizi daha bi- reysel yapma çabasına rağmen takım oyuncusu olmanın yollarını arayarak dünyayı ve hayatı daha anlamlı, daha sevimli yapmaya çalışmalıyız. Sağlığımız yerinde olduktan sonra, bütün sorunların bir tebessümlük canı olduğu gerçeğinden hareketle herkese seneler sonra bile yüzlerini güldürecek paylaşımlar yapacakları insanlarla dolu güzel bir hayat dili- yorum. Ve elbette zahmet edip bu yazıyı okuduğunuz için herkese çok 39! Artık sizde ekipten sayılırsınız.

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap