SON DAKİKA
SON DAKİKA


FAKİR İSPANYOL AŞKINA
23.03.2018

Genç adam kaçıncı sırada olduğunu bilmiyordu. Bildiği tek şey bir yere gitmek istemediğiydi. Doğduğu o küçük köyde, fakir hayatını renklendiren tek şey biricik aşkıydı. Aslında ona tam olarak açıldığı da söylenemezdi. Ama açıldığı zaman karşılık bulacağına emindi. Birlikte daha iyi bir geleceğe sahip olmak için çok sıkı çalışacaklardı! Yüzlerce askerle birlikte toplandıkları salonda o bunları düşünürken, her 50. kişinin uzaklara gönderileceği bilgisinden hemen sonra kendisinin de o kişilerden biri olduğunu öğrendi. İspanya için çok önemli bir savaşa gidiyordu.

Zorlu savaş aylarca sürdü. İşlerin çok iyi gittiği söylenemezdi. Toz-toprak, sürekli nemli olan hava ile yüzüne yapışıyor, nefes almasını güçleştiriyordu. Kaybetmek üzere olduklarını hissediyordu. Artık aklında olan en önemli şey hayatta kalmak, İspanya’ya dönmek ve hayatının aşkıyla kendisine yeni bir gelecek kurmaktı. Aslında öyle de oldu. Uzunca süren bir gemi yolculuğundan sonra Lancara’ya geri döndü. Hiçbir şey değişmemişti. Koşar adımlarla sevdiği kızı görmek için evlerine koştu. Ev yerindeydi ama aşkı orada yoktu. Bir komşudan bulunduğu yeri öğrenip uçarcasına yanına gitti. “Komik olma!” diye çıkıştı kız. Onun gelecekle ilgili büyük beklentileri vardı. Güzeldi. Varlıklı biriyle yapacağı bir evlilikle hayatını düzene ve refaha sokacaktı. Oysa Angel fakirdi. Hiçbir şeyi yoktu. Üstelik uzun süren savaşta sağlığı da etkilenmişti. Artık umudu kalmamıştı. Angel, bir süre ne yapacağını düşündü. Hayata dair tek beklentisi de boşa gitmişti. Fakir bir İspanyol için yapacak fazla bir şey yoktu. Aşkını kalbine gömdü. Limandan son kez baktığı ülkesine “elvada” dedi. Bir süre öncesine kadar üzerinde savaştığı adaya geri dönüp hayata tutunmaya çalıştığında meteliği bile yoktu. 1906 yılı dünyanın her yerinde oldukça zordu ama birkaç ay sonra yeniden Küba’ya gelen genç İspanyol için hayat yeni başlıyordu. Çok geçmeden iş hayatının en başarılı temsilcilerinden biri oldu. Artık orta yaşın biraz üzerine geldiğinde ise zengin, arazi sahibi İspanyol Angel Castro ismini bilmeyen çok az Kübalı kalmıştı. Ancak hayat asıl sürprizini sona saklamıştı. Yaklaşık 50 yıl sonra, oğlu Fidel hem bir ülkenin sembol ismi, hem de dünyanın en önemli askeri ve siyasi figürlerinden biri haline gelecekti!

İspanya’nın fakir bir köyünde yaşayan bir genç kızın, askerlik görevinden yeni dönen bir İspanyol gencin aşkına karşılık vermemesiyle, alakasız bir coğrafyadaki siyaset tarihinin ve milyonlarca insanın hayatının değiştiği bir gezegende, kimsenin içinde bulunduğu şartlara çok fazla güvenmemesi olabilecek en akıllıca şey gibi duruyor. İrin kokulu ağızlarıyla sağa sola çamur atanlara, ağızlarındaki hayatlarıyla yaşadıkları hayatları arasında alaka olmayanlara, dansöz ruhlu, kıblesi belli olmayan omurgasız yalakalara bir de bu gözle bakın. Keser ve sap arasındaki ilişki çok insanı suya götürüp susuz getirecek düzeyde. Sadece biraz beklemek lazım. Dünya, neler gördü geçirdi...

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap