SON DAKİKA
SON DAKİKA


Chicago'da bir tren ve İçimizdeki Tesla
16.11.2016

Ne mutlu ki ben çocukken hala mahalle diye bir şey vardı. Genellikle futbol oynamakla geçirdiğimiz zamanımız bazen komşunun bahçesine kaçan topun iki adet şapkaya dönüşerek geri gelmesi, bazen de yorgunluk sebebiyle başka oyunlara da şahit olurdu. Bu kısıtlı zaman diliminde benim olmazsa olmazlarımdan biri de bir şeyler icat etmekti.

İcat dediğim elbette bir uçan halı falan değil. Paket lastiğiyle oyuncak kamyona motor yapmaktan, bir saat motoruyla mini vantilatör üretmeye kadar geniş bir ürün yelpazem vardı ve sürekli gelişiyordu. Vaktimizi daha değerli şeylere harcamamız gerektiğini söyleyen mahalle bakkalı ise, bizi mesken tuttuğumuz dükkanının önünden kovalarken arkamızdan hep aynı şekilde bağırırdı: "Gidin ders çalışın, başımıza Edison mu olacaksınız?"

Bakkal Fiko, bir babasının ismini "şak" diye hatırlardı -ki babası elinde bastonuyla sokağın ucundan göründüğünde o çoktan hazır ola geçmiş olurdu-bir de o hafta Trabzonspor'a galibiyet getiren golü atan futbolcunun. Bunun tek istisnası bizi her kovalayışında kafa bulmak için kıyaslandığımız Edison olurdu...

Bir gün "Kim ki bu Edison?" diye sordu Mustafa. O zaman "kanka" kelimesi henüz icat edilmemişti ama edilmiş olsaydı, Mustafa kankam olacak kişiydi. "Ampulü bulmuş ya oğlum." dedim.Fazlasını ben de bilmiyordum. Ama popüler biriydi. Bir mucitti. Çok zeki olmalıydı. Muhteşem bir beyindi. Koca Edison'du işte. Edison'u herkes bilirdi.

***

Çocukluğuma dair hatırladığım en önemli isimlerden biri olan Edison o günlerde kalmıştı. Tekrar adını kullanıp üzerinde düşünme ihtiyacı hissettiğim ilk zaman 2013 Kasım'ının soğuk bir günüydü. O gün, Chicago'ya niçin "rüzgarlı şehir" dendiğini artık çok iyi anlıyordum. Çalıştığım üniversite Amerika'nın güney kısmında, çok daha ılıman bir yerdeydi. Üç günlüğüne geldiğim bu kuzey şehri ise insanın kemiklerini donduruyordu. Normal şartlarda elimi yakmasın diye kahvenin dışına geçirdiğim karton tutacağı çıkartmış, bardakla soğuktan uyuşmuş yüzümü ısıtıyordum. Yüze vurulmuş bir tokat gibi esen rüzgardan kaçarak kendimi trene zor atmıştım.

Devamı Yarın

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap