Vietnam Gazileri Anıtı, tasarım anlayışı ile aklımda kalıcı
yeri olan ve mutlaka görmek istediğim bir yerdi. Washington DC’ye gidince görmem
gereken en önemli yerlerden biri olarak aklıma kazınan anıta koşar adımlarla
gittim. Yer düzleminin altına doğru giden “V” biçimindeki anıt, tasarım
dergilerinde gördüğümden daha da etkileyiciydi. Gerekli gözlemleri yaptıktan
ve fotoğraf çektikten sonra alandan ayrılmaya hazırlanırken, yakınlardaki çim
alanların üzerinde oturmuş insanlar aklımı çeldi.
Çantamdaki sandviçi çıkarttım ve çimlere doğru ilerledim.
Aradan üç-dört dakika geçmemişti ki yanıma 12-13 yaşlarında çocuklarıyla
birlikte Alana gelen bir aile yanaştı. Türkçe’nin en anlamlı deyimlerinden biri
olan “kulak misafiri olmak”, benim için Amerika’da anlam bulmuştu. Bu sayede
kültür ve yaşam tarzıyla alakalı onlarca farklı şey öğreniyordum. Yine öyle
olacaktı...
“Benim amcam” diye söze başladı baba, Vietnam’dan döndükten
sonra çok ciddi bir sorun yaşadı, Kevin. “Öyle mi?” diye cevapladı Kevin.
“Evet” dedi baba. “Uzun süre hayata adapte olmakta zorlandı. Sonra, beyninde
bir alanın fazla büyüdüğü ortaya çıktı. Bu alan, korkuya duyarlı bir
alanmış. Strese bağlı olarak çok büyür, beyni etkisi altına alır ve
insanların muhakeme yeteneğini bozarmış. Bu yüzden yıllarca yardım alması
gerekti...”
Hemen telefonumu elime alıp konuyla ilgili araştırma yapmaya
başladım.
Verdiğim mola ilginç
bir araştırmaya dönüştü. Sonunda, o büyüyen parçanın adını bulabildim:
Amygdala! Beynin korku merkezi olarak adlandırılan bu kısım, aşırı strese,
sevgisizliğe, güvensizliğe maruz kaldığında büyüyor ve insanları saldırgan,
kinci ve kırıcı olma kaygısından uzak bir ruh haline getiriyordu.
Bulduğum metin şöyle bitiyordu: “Hayatınızda size sebepsizce
kafayı taktığını, üzerinize geldiğini, sizi tehdit olarak gördüğünü
düşündüğünüz birileri varsa, yaşadıkları hayatta uzun süre strese maruz
kaldıklarını ve büyüyen amygdalalarının acısını sizden çıkarıyor olabildiklerini
düşünün ve sakin olmayı seçin.” O günden bu güne ne zaman muhtemelen
büyümüş amygdalalı birinin bir hamlesini görsem, yaşadığımız sevgi dolu
şanslı çocukluğun kıymetini hep biraz daha bilirim. Büyük amygdalalı
kincilere de kızmaktan çok üzülürüm. Hepimize büyümemiş amygdalalı
insanlarla dolu güzel bir hayat dilerim.