SON DAKİKA
SON DAKİKA


Yeni yıl
1.01.2021

 
Galileo Galilei, “Dünya her şeye rağmen dönüyor,”  1632 yılında demiş savunmasında. Evet, Dünya dönüyor ama biz de değişime uğruyoruz. Çocuklar büyüyor, gençler olgunlaşıyor, olgunlar yaşlanıyor. Her 365 günde maalesef bir yaş daha alıyoruz. Yüzümüzdeki kırışıklıklara birisi daha ekleniyor, saçlarımız ya dökülüyor veya beyazlıyor. Sevinelim mi üzülelim mi?  Ne yazık ki Glileo’nun dediği gerçeği tersine çeviremiyoruz ve yıllar hızla gidiyor.
Doğrusu ben, çocukluğumdaki ve gençliğimdeki yılbaşlarını arıyorum. Bizler, çocukluğumuzda  ışıklandırılmış salonlarda, balolarda yılbaşımızı geçiremiyorduk ama evimizde veya bir arkadaşımızın evinde samimi içten kendimize göre farklılıklar yaratıyor ve eğlenebiliyorduk.

Affan Dede'ye para saydım, Sattı bana çocukluğumu. Artık ne yaşım var, ne adım;

Bilmiyorum kim olduğumu. Hiçbir şey sorulmasın benden;

Haberim yok olan bitenden. (C.S.T.)

Cahit Sıtkı’nın dediği gibi  o güzel yaşlar ve o güzel günler gerilerde kaldı. Artık gençlikteki fotoğraflarda kendimizi bile tanımaz olduk. Hayal meyal şeylerden ilk aşkımız; Hatırası bile yabancı gelir. Hayata beraber başladığımız, Dostlarla da yollar ayrıldı bir bir; Gittikçe artıyor yalnızlığımız( C:S:T)  Ölümlerle, hastalıklarla 2020 yılını da geride bıraktık. Eşlerimiz, dostlarımız, arkadaşlarımızdan ayrılarak, onların özlemlerini duyarak geldik 2021 yılına. Bizler ve dünya ulusları, yılbaşımızı gönül rahatlığı ile kutlayamıyoruz bu yıl. Ülkemizde her gün Kovid 19’dan 250 kişinin üstünde  insanımızı sonsuza uğurladığımız  bu dönemde yeni yılın coşkusunu yaşayamıyoruz. Ama bir gelenektir, bir alışkanlıktır yılbaşı kutlaması. O nedenle evlerimizde kendi ailemizle oturup geçmişi anacağız ve geleceğe umutla bakacağız. Çalışan emekçilerimiz geçim zorluğundalar. Esnafımız borcu-harcı derdindeler, emeklimiz karnını doyurmak, sırtını ısıtmak telaşında iken gülüp oynamak içimizden gelmiyor bu yıl. Evine ekmek götüremeyen, çocuğuna yılbaşında oyuncak alamayan o kadar çok insanımız varken bu gerçekler ışığında giriyoruz 2021 yılına. İşin ilginci geleceğe umutla bakamıyoruz  da. Çünkü aşı dediler yeteri kadar aşımız yok. Bunun yanında dükkânını, kahvehanesini, otelini, eğlence yerlerini kapatan insanlar, bu olumsuzlukları yaşarken geleceğe nasıl umutla bakacaklar, ve bakacağız? Özetlersem sevmedim, sevemedim 2020 yılını. Çünkü sevilecek bir tarafını bulamadım. Depremler, salgınlar, savaşlar yılı oldu bizim için. Yokluk yılı oldu. Nice kınalı kuzularımız şehit oldu.

Depremlerde, salgın hastalıkta yüzlerce insanımız yok oldu.  Ulus olarak, insanlık olarak geleceğimizi birlikte yeniden kurmak zorundayız. Irk, dil, din farkı gözetmeksizin birlik olmalıyız. Unutmayalım ki komşumuz aç ise biz de karnımızı tutmak zorundayız. Ey dünya ulusları!  Birlikten kuvvet doğar. Bu birliği, beraberliği, saygıyı yeniden birlikte kurmak zorundayız, zorundasınız. Aksi halde aynı derede, aynı gölde, aynı denizde boğulup yok oluyoruz ve yok olacağız. Gelecek nesillere, torunlarımıza temiz dünya ve yaşanabilir dünya bırakmak bizim hem borcumuz hem de görevimizdir. Yine de 2021 yılında insanlığa güzel bakalım ve bu duygularla 2021 yılına girelim.   Olur mu?                              

 

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap