SON DAKİKA
SON DAKİKA


Ülkemiz Nereye Koşturuluyor?
15.08.2021

İnanın kendim soruyorum ama kendi sorumu kendim yanıtlayamıyorum. Ülkemizi nereye götürmek istiyoruz? Öyle ya Tanzimat’tan beri devlet kurumları yasalarla korunmaya çalışılırken şimdi ise kurum ve kuruluşlarımız neden yok ediliyor?

Refik Saydam’ın kurduğu ve kendi adını taşıdığı Hıfzıssıhha Enstitüsü’nden ne istediler Allah aşkına? Bunun peşinden “Türk Hava Kurumu” gibi “Gelecek göklerdedir” sloganını taşıyan kuruluş, neden pasif duruma getirildi? Bilen varsa yanıtlasın biz de öğrenelim. “Yanlış hesap Bağdat’tan döner,” özlü sözünde belirtildiği gibi yanlıştan dönülmeli ve belirttiğim iki kurum yeniden çağa uygun olarak açılmalıdır.

Yukarıda belirttiğim kurumlar, Türkiye’nin geleceğini sağlayacak özelliktedirler. Bunların içini boşalttığımız zaman Türkiye Cumhuriyetini yok etmiş oluyoruz. Yabancıların telkini ile yeniden devlet kuracağım, bir ekonomi devleti olacağım, modern bir devlet yapısı oluşturacağım politikası ile geldiğimiz yer belli, kat ettiğimiz yol da belli.

Bu ülke insanına daha fazla bedel ödetmeden, kültürünü, idealini tahrip etmeden aklımızı başımıza toplamalıyız. Güçlü parlamento, etkin hükümet bizim olmazsa olmazımızdır. Tek adama verilen yetki, tutmadı ve yürümedi de.

Hıfzıssıhha Enstitüsü kapatılmasaydı eminim ki Türkiye aşılama konusunda hem daha hızlı hem de başarılı olurdu. Dışa bağımlı duruma gelmeyebilirdi. Yine Atatürk döneminde kurulan THK çağın koşullarına uygun geliştirilseydi yangın söndürmede bu kadar zorlanmazdık, dış desteğe gereksinim duymazdık, uçakları kiralayarak dışarıya para ödemezdik.

Azımsanmayacak oranda ormanlarımız yandı. Bunun yanında yerleşim alanlarımız da zarar gördü. Evcil ve yabani hayvanlar yok oldu. Bunun sorumlusu elbette ki yanlış hesap yapan yetkililerdir.

Ülkemiz, son 15-20 yıldır yıkıma uğratılmaktadır. Bu yıkım, rastlantı değildir. Baştan hesapları yapılmış, projeler geliştirilmiş ve TC Devleti’ni yıkmanın, parçalamanın hesapları yapılmıştır. Kurtuluş Savaşı’nda kaybettiklerini ve Lozan’da verdikleri tapunun intikamını almak için Lozan’ı çöpe atmanın projeleri eyleme geçirilmek istenmektedir.

Ulusların ulusal duygularını yenileyen, ulusal bayramlardır. Toplum bayramları coşkuyla yaşar ve ulusuna, devletine sevgiyle yaklaşır. Ne yazık ki ulusal bayramlarımız ve ulusal andımız yok edilmeye çalışılıyor. Bu yaklaşım, önceden uygulamaya konulmuş bir projedir. Umarım emperyalizmin ayak oyunlarını ülkemizin siyasetçileri ve devlet adamları bir an önce görür ve ülkemizi çıkmazdan kurtarırlar.

Üniversitelerimizi; bilim, sanat yuvası haline getirmek vatan borcudur. Üniversitelerimizi siyasetin güdümünde tutarsak, demokratik, gelişmiş ve uygar ülke olamayız. Unutmayalım ki ülkeler ve uluslar, kurumlarıyla yol alırlar. Aklı ve bilimi özerk kılamadığımız için aşıda ve diğer sağlık gereksinimlerinde dışa bağımlı duruma düşürüldük. Ormanlarımızı yangınla, derelerimizi selle yaşanmaz duruma getirdik.

Türkiye, yeniden Atatürk dönemine dönmelidir. Atatürk döneminde kurulan ve zamanla iyileştirilen kurumlar yeniden hayata geçirilmelidir. PTT, enerji, limanlar, kitle ulaşım araçları ulusal kimlikte olmalıdır. Dışa bağımlılıktan ülke insanını kurtarmak ve onurlu toplum haline getirmek her siyasetçinin ve aydının temel görevidir.

Siyasal İslam’a sarılarak, dini duygularımızı sömürerek, Atatürk devrimlerini tarihten silmeye çalışmak ve Atatürk döneminde kurulan kurumları birer birer satmak veya yok etmek ulusumuzu karanlığa götürür.

Benden söylemesi. 

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap