SON DAKİKA
SON DAKİKA


Toplumsal ilişkiler
8.01.2021

Özünde insanın yaradılışında ilişki vardır. Ama bu ilişkiler insanı boyutlarda olursa toplumsal barış sağlanmış olur. Ama yaşamı gölgeleyen ve karartan ilişkiler, toplumsal olumsuzlukların temelini atmış olur. Ne yazık ki ülkemizdeki olumsuzluklar, toplumsal yaşamımızı olumsuz yönde etkilemektedir. Özellikle ekonomik alandaki belirsizlikler toplumsal güvensizliği de birlikte getirmektedir. Geçim derdi, gelecek sorunu, geleceğe güvenmeme, toplumumuzu sağlık yönünden de etkilemektedir.

Özellikle siyasal alandaki karışıklıklar ve kabalık, katılık ister istemez toplumumuza zarar veriyor. Sözüm ona ulusa hizmet adı altında yapılan çalışmalar, insanları karşı karşıya getiren, toplumu bölen aykırılıklar biçiminde çarpıklıklar oluşturmaktadır.


Partiler arasındaki ilişkiler, siyasetçilerin birbirlerine karşı tutumları,  ne yazık ki çirkinlikleri sergilemektedir. Düşmanca tavırları, aşağılayıcı söylemleri, toplumsal barışımıza zarar vermektedir. Hem günümüzü hem de geleceğimizi etkileyen bu olumsuzluklar ulusal barışa zarar vermektedir.

Yurttaşız, insanız, akraba ve arkadaşız ama parti ayırımcılığı yapmak ve bunu devlete yansıtmak kusurların en büyüğüdür. Bunun yanında devletin parasını belirli kişilere aktarmak ve mutlu azınlık yaratmak ve insanların ekonomisini, duygularını sömürmek bence insanlık suçu işlemektir. İnsana kötülük, insanın duygularını sömürmek toplumumuza zarar vermektedir.


Bu dönemde sömürünün başında kutsal dinimiz oldu. Kutsal kitabımızın dışına çıkarak bazılarına yaranmak için kendi bakışları doğrultusunda dini sömürmek de insanlık suçu değil midir?

Siyaseti özellikle iktidarı kullanarak olanak sağlamak, insanlık suçu ve ayıbıdır. Liyakate değil siyasal yakınlığa bağlı kalarak devleti ele geçirmek koskoca TC Devleti’ne yakışmıyor ve ulusu bölüyor.

Kişilere verilen Anayasal yetkiler, sorumluluk ister. Bu sorumluluk duygusunu bırakıp “Benim adamım” diye yola çıkarsak devlet adamlığını bırakıp siyasal yaklaşımımızı öne çıkarırız ki bu da bana göre toplumsal sömürüdür. Vatanseverlik duygusu kimsenin tekelinde olmamalıdır. Milliyetçilik yaklaşımı da kişilere özgü bir kavram değildir. Bu ülkede oturan herkesi vatansever, toplumsal yaşamı içine sindirmiş bireyleri de milliyetçi görmek birleştirici olur.


 Özellikle salgın hastalıkla boğuştuğumuz bu zamanda, siyasilere düşen temel görev toplumu birleştirmek ve insanlarımıza moral vermektir. Bunu başarmanın tek yolu da siyasal liderlerin birbirlerine olumsuz söylemlerini değiştirmesinden geçer. Çünkü lider, toplumuna örnek olan insandır. Aksi halde  olay, “hoca- cemaat” yaklaşımına  döner ki o zaman kutuplaşmalar çoğalır. Değişik adlar altında, değişik konum ve biçimlerde kullanılan insanlarımız insanın insana kötülük ettiğinin kanıtıdır. Bence en olumsuz yaklaşım insanın insana kötülüğüdür. 2020 Yılı’nı iyisiyle kötüsüyle geride bıraktık. 2021 Yılı henüz yeni doğmuştur. Bize güzellikler mi daha kötülükler mi getireceği bilinmiyor. Ama hepimizin arzusu geçmiş yıllardaki olumsuzlukları bir daha yaşamamaktır. İnsan ayırımı yapmadan, insanların ırkına, rengine, dinine, mezhebine bakmaksızın tüm insanlarımızı eşit görmek, tüm insanlarımıza eşit ilgi göstermek bizim temel görevimiz olmalıdır. Bir yurttaş olarak, yukarıda dile getirdiğim görüşlerimi benim devletimden, siyasetçilerimden ve siyası liderlerimden beklentilerimi kimse yadsıyamaz. Çünkü bu yaklaşımım toplumun ortak duygusudur.

Ne dersiniz?                           

 

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap