SON DAKİKA
SON DAKİKA


Terörist Değiller ve Olamazlar
19.02.2021

Hiç kimse, Anadolu’dan çıkarak vatanı için, milleti için üniversitelere koşan gençlerimize terörist dememelidir. Ama denildi ve deniliyor da. Peki, bu sertliğin kaynağı ne?

Demokratik ülkelerde silahsız, demokratik taleplerde bulunan kişilerin veya kurumların taleplerini güvence altına almak sanıyorum ki devletin görevdir.

18-22 yaş aralığındaki gençler, vatanseverdirler, ülkü yüklüdürler, olaylara olumlu bakmaktadırlar. Bu gençlere sert davranmak yerine oturup konuşmak gerekmez mi? Mutlaka ikna olacak taraf olacaktır. Gençlerin istekleri, talepleri nelerdir, dışarıdan atanan rektöre neden karşıdırlar? Bir baba gibi, ağabey gibi kızmadan, tehdit etmeden gençler dinlenirse sorun çözülür gibi. Bu görevi YÖK başkanı neden üstlenmez ki?

Şiddetten yana olanlar, ayrımcılıktan çıkar arayanlar elbette ki zoru, olumsuzluğu seçmektedirler. Bu olumsuz yaklaşımda olanlar maalesef, sosyal devlet anlayışımızı bitirme noktasına getirmektedirler. Cumhuriyetimizi itibarsızlaştırmak, Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk’ümüzün kimliğini silmeye çalışmak zihniyeti oluşturuldu. Ne yazık ki bu zihniyetin ve örgütlü suçun yaratılmasında devletin siyasallaşmasının payı çok büyüktür. Cami imamı siyasal fikir yürütüyor, devletin valisi kendi düşüncesini eyleme sokuyorsa orada tarafsızlıktan söz edemeyiz.

Ülke yöneticilerinin görevi, ajanların, kışkırtıcıların oyununa gelmeden ülkesini huzura kavuşturmaktır. Çünkü bizim barışa, sevgiye, kardeşliğe gereksinimimiz vardır.

Devamlı savunduğum bir görüşüm vardır. Tüm parti liderlerinin yuvarlak masa etrafında toplanmaları ve sorunlara ortak çözüm bulmalarıdır. Ama görüyoruz ki ülke cephelere bölünmüş. İktidar partileri muhalefet liderlerinden gelen her olumlu yaklaşımlara, önergelere  karşı çıkmaktalar, ret oyu kullanmaktalar.

 Ne yazıktır ki ülke arzu edilen düzeye çıkarılamadı. Politik sözlerle insanlarımızın refah düzeyi yükseltilemedi. İşsizlik oranı gün geçtikçe artmakta ve bunun önüne geçilememektedir. Mutfaklar tamtakır. Ama bu gerçekleri dile getirenlere hemen terörist damgasını vuruyoruz. Ülkemizde iktidara karşıt olanlar, ya dinsiz veya terörist oluyor. Bence bu düşünceden ve yaklaşımdan vazgeçilmelidir.

İşsiz dolaşan binlerce gencimize, lütfen kulak verelim. Çünkü bu insanlar geleceğimizdir. Bizlerden, sizlerden görevi devralacak insanlardır.

Her doğan vatandaşın, doğumundan ölümüne kadar devlet tarafından korunması gerekir. Ama bugünkü sistemde vatandaşın güvencesini sağlamak olanaklı olamaz. Çünkü sistem, ‘Herkes, başının çaresine baksın, ölen ölür kalan sağlar bizimdir,’ yaklaşımını benimsemiştir. O zaman bizim gibi az gelişmiş ülkeler, liberal politikalardan vazgeçip sosyal devlete yönelmelidir. 

İnsanlarımızı şehirlere topladık. Üreten değil tüketen toplum yarattık. Aslında tüketen toplum da olamadılar ya. Çünkü tüketmek için ceplerinde para olması gerekir. Şehirlere yönelttiğimiz insanlarımızın çoğu açlık sınırının altında varoşlarda yaşamlarını sürdürmektedirler. Bir umutla şehirlere koşan bu insanları ve onların çocuklarını yokluğa ittik.

 Köyler bomboş, ekilebilir alanlar çayır olmuş. Her yer betonlaşıyor. Köylünün, çiftçinin üretimi değer taşımıyor. Doğal olarak üretim azalıyor ama iç alım artıyor. Bunun yanında soğan, patates, mercimek… üreten insanlarımızın ürünleri ellerinde kalınca ve bu insanlar seslerini yükseltince hemen vatan haini damgasını yiyorlar.

Türkiye kendi kendine yeten ülke olmaktan uzaklaştırıldı. Yabancılar halimize zil çalıp oynuyor. Biz ise işimize gelmeyen insanlara terörist demekle ısrarcı oluyoruz galiba.

Yalan mı?                                                   

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap