SON DAKİKA
SON DAKİKA


Önderlerin dili
11.12.2020

 
Bu konuda birkaç yazı yazdım. Toplumun birçok insanına tercüman olmak istedim. Ama benim yazım satırlarda kaldı. Çünkü kişilerin dili, dil özellikleri çocukluktan beri ailesinden getirdiği alışkanlıktır. Bu alışkanlık iyi ise iyi, kötü ise topluma kötü yansımaktadır.

Toplumun önünde olan toplum liderleri, dillerine, davranışlarına dikkat etmek zorundadırlar. Çünkü bu insanlar, topluma örnek olmak zorundadırlar. Ne yazık ki politika yapacağım diye bazı liderlerin konuştuklarını kendi kulakları bile duymuyor. Bir liderimiz, karşısındaki başka lidere “Zırvalama”, diğeri de “Cahil” diye sesleniyorlar ki gerçekten biz böyle hitapları hak etmiyoruz.

Rahmetli Süleyman Demirel’e sormuşlar, “Sayın İnönü ile bir sıkıntın var mı” diye. Verdiği yanıt ise örnek gösterilecek niteliktedir: “Kurtuluş Savaşı kahramanı ile benim ne sıkıntım olabilir?”

Meclis'te bir milletvekili, Sayın İsmet İnönü’ye esmiş savurmuş. Rahmetli Demirel,  o milletvekilini Meclis’teki odasına çağırmış, “İnönü’nün arkasında koskoca bir Kurtuluş Savaşı var. Senin arkanda ise terzinin diktiği ceket bulunmaktadır” diyerek azarlamış.

Bir bayramda Devlet protokolü Anıtkabir’e gidiyorlarmış.  Sayın Süleyman Demirel 40 yaşlarında başbakandır,  doğal olarak protokolün önünde gidiyormuş. Ana muhalefet lideri ise onun arkasında yürürken Sayın Demirel yavaşlamış. Amacı Sayın İnönü ile birlikte yürümek olacak ki Sayın İnönü ona yaklaşmış ve “Başbakanım yürü, protokol adamının yaşı önemli değildir” demiş.

Sayın Ecevit, Türkeş, Erbakan ve Demirel yaşamları boyunca siyası mücadele vermişler ama birbirlerini rencide etmemişlerdir. Bu değerli siyasetçilerimizin ruhları şad olsun.

Elbette ki siyasi partiler, demokrasinin teminatıdır. Siyasal parti olmadan demokrasi olmaz, olamaz. Her siyasi parti ayrı bir düşüncenin temsilcisidir. Ülkemizde değişik düşüncelerin varlığı siyasal zenginliğimizdir. Ama kendi düşüncesini zorla kabul ettirmeye kalkışmak ise diktatörlüktür.

“Tatlı dil yılanı deliğinden çıkarır” sözümüze itiraz eden var mı? Yok, peki siyasi partilerin liderlerinin, sözcülerinin birbirlerine hakaret etmeleri neyin nesi oluyor? Siyasi partilerin liderleri veya sözcüleri şunu unutmamalıdırlar, toplum sizden saygılı olmanızı, birbirinize değer vermenizi bekliyor. Bu kaba davranışlarınız size oy kazandırmıyor özellikle oy kaybettiriyor.

Biz, bu toplumun bireyleri olarak, dinimizin saygınlığını, hoşgörüsünü siyasal amaçlarınız için kullanmanızı istemiyoruz. Biz, toplum olarak, bu ülkeyi bize emanet eden Kurtuluş Savaşı kahramanlarını özellikle Atatürk’ümüzü siyasi emelleriniz için adlandırmanızı da istemiyoruz. Bırakınız kutsal dinimiz evlerimizde, camilerimizde özellikle gönüllerimizde kutsallığını korusun. Ulusumuzun gönüllerinde yaşattıkları Mustafa Kemal Atatürk’ü de bırakalım mezarında rahat uyusun.

Siz, bu ülkenin çağdaş uluslar düzeyine nasıl çıkaracağınızı topluma anlatın. Ülkemizde uygulayacağınız tarım politikalarını bize söyleyin. Covid 19 ile savaşımızı nasıl gerçekleştireceğiz? Köylümüze, esnafımıza, emeklimize , çalışanımıza sağlayacağınız katkılarınız neler olacak? Biz sizden güzel haberler bekliyoruz.

Türk parasının değerini nasıl yükselteceğimizi tartışın. Ulusal birlik sağlayarak, tüm siyasal  partiler görüşlerini yuvarlak masada toplanarak çözümü nasıl üreteceğinizi bize müjdeleyin.

Yoksa birbirinize hakaret ederek, toplum karşısında utanacağımız sözcükler kullanarak bir yere varamayız. Aksi gibi daha çok batar daha çok çıkmaza gireriz.

Güzel dil Türkçe bize,

Başka dil gece bize.

İstanbul konuşması

En saf, en ince bize. Z:G:                          

 

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap