KORONA nedeniyle uzun süredir kapalı olan okullarımız sonunda açıldı. Bu pazartesi 10 milyon öğrencimiz sınıflarına girdi. 7 milyon öğrencimiz ise uzaktan eğitime devam edecek. Olsun, bir yerden başlamak gerekirdi ki başlandı. Öğretmenlerimize, öğrencilerimize sağlıklı dersler diliyorum.

Eğitim tarihimizde yeni bir süreç başlıyor. Yıllardır söyledim ve yazdım. Köy okullarının kapanışı eğitimimize ve ülkemize indirilen bir darbedir, diye. Sonunda köy okullarının açılacağına dair sevindirici bilgiler basında yerini alıyor bile. Yazık oldu köy okullarına. 17 bin okul kapatıldı. Kimisi viran oldu, kimisi amaçlarının dışında kullanılıyor. Bu okullarımızın yeniden şekillendirilmesi ve eğitim-öğretime açılması sevindirici bir girişimdir. 

Eski yaklaşıma göre bir köyde okulun açılabilmesi için en az 10 öğrenci gerekiyordu. Şimdi bu şartı da kaldırıyorlar galiba. Taşımalı eğitim adı altında minicik yavrularımız, arabalarda, yollarda perişan oluyorlardı. Yine taşımalı olsun ama taşınan öğretmenler olsun. 

Öğretmenin çalıştığı köyde kalması, muhtarlık sınırları içinde yerleşik düzeni olması köyün aydınlanması yönünden çok önemlidir. Çünkü öğretmen köyde, şehirde hatta sınıfta modeldir. Örnek alınacak kişidir. Köy odalarında, kahvehanelerde, okulunda görevi başındadır. O nedenle okulun lojmanında kalmalı ve örnek kişi olmalıdır.

Özellikle son 18 yıldır eğitimin siyasallaşması, plansız programsız okulların açılması, geleceğimize, geleceğin aydınlık Türkiye’sine ihanet etmektir. Meslek okullarının amaçları belli iken şimdi sanki siyasal iktidarın arka bahçesi durumuna getirilmektedir. Plansız ve gereği yokken imam hatip okullarına, sanat okullarına, öğretmen okullarına “lise” adını eklemekle okullarımızı amaçlarından uzaklaştırdık. Bu yanlışı bugüne kadar düzelten olmadı çünkü bu okullara, genellikle fakir ailelerin çocukları gidiyor ve üniversitelerin kapılarını açsallar da eğitimde eşitlik olmayınca bu okulların mezunları istedikleri okulları kazanamıyor.

Evet, 7 milyon öğrencimiz uzaktan eğitim alıyor. Ya da öyle görünüyor. Uzaktan eğitim için öğretmenin bilgisayarı olması gerekir. Bu öğretmenin bilgisayarını kullanma becerisi olması gerekir. Bilgisayarı kullanmayı bilmiyorsa veya öğrencilerine yararlı olacak bilgisi yoksa o öğretmen arkadaş ne yapacak?

Ya öğrenciler? Büyük kentlerde bile binlerce öğrencinin bilgisayarı yoktur. Aynı aileden birden fazla öğrenci uzaktan eğitim alıyorsa evdeki bilgisayardan nasıl yararlanacaklar?

2000 yıllarından beri kapatılan köy okullarının açılışı bence önemli çözümdür. Çünkü yüz yüze eğitim, öğrenciyi doğruya güzele götürecektir. Sınıftaki öğrencilerin az olması nedeniyle salgına karşı mesafe korunacak ve sağlıklı bir eğitimin kapıları açılmış olacaktır.

12 Ekim 2020 eğitim tarihimizde yeni bir başlangıçtır. Koronavirüse rağmen okullarımızın açıldığı gündür. Gelecek nesiller bu tarihi günü okuyacak ve salgının bir toplumu nasıl çıkmaza soktuğunu öğreneceklerdir.

Ben inanıyorum ki ilkokul öğrencilerimiz, okullarında kurallara eksiksiz uyacaklardır. Öğretmenlerinin yol göstericiliklerini dikkatle izleyecek ve sokaktan daha çok okullarında kendilerini daha güvencede hissedeceklerdir.

Umarım öğrencilerimiz bizi yanıltmazlar ve evlerine koronavirüs denilen korkunç hastalığı taşımazlar. Annelerini, babalarını, kısaca evlerinde yaşayan büyüklerinin sağlıklarını korurlar.

Yeni eğitim-öğretim yılı ülkemize hayırlı olsun.