SON DAKİKA
SON DAKİKA


Öğretmen okulları
19.03.2021

Yazımın başlığından da anlaşılacağı gibi, bu yazımda tarihe mal olmuş iki kuruluştan söz etmek istiyorum. Tüm Türkiye’mize ışık olan kuruluşlara değinmek istiyorum. 16 Mart 1848 tarihinde kurulan Erkek Öğretmen Okulu (Dar-ül Muallimin) çağın devrimidir. Çünkü Islahat Fermanı ile kapılarını Batı’ya açan Osmanlı yönetimi, Batı tarzında kurum ve kuruluşlar kurarak çağa ayak uydurmaya çalışmıştır.

Elbette ki “Batı” bir yön değildir siyasal ve kültürel yaşamdır. Batı bir yaşama biçimidir. Özgürlükçü, demokrat, çağdaş değerlere önem veren anlayıştır. İşte geleceğini Batı’da gören Osmanlı İmparatorluğu, medreseleri yerinde bırakarak, müspet bilime yer veren kurumlara yönelmiştir. Kılıç gücünün, bilek gücünün yerini bilim, sanat alınca Köroğlu’nun dediği gibi, “Tüfek icat oldu mertlik bozulunca” bilim, bileğin önüne geçince devrim yapmak bizim için de kaçınılmazdı. Onun için 16 Mart’ı uyanışın tarihi olarak kabul ederiz.

Tarihimizi incelediğimiz zaman Osmanlı saltanatı döneminde de birçok padişah ıslahat hareketlerinde bulunmuştur. Ama çıkarcı gruplar her yeniliğin karşısına dikilmiş ve padişahın veya sadrazamın kellesi uçurulmuştur. Bu savaş, bugün de devam etmektedir. Ulusumuzu Orta Çağ karanlığına çekmek isteyenlerle ulusumuzu çağdaş uygarlık uluslar düzeyine çıkarmak isteyenler arasında sürüp gitmektedir. Doğal olarak toplumun cahillikten kurtarılması, toplumun ileri gitmesi demektir. İşte toplumun cahil kalmasından yararlanan kesim ise dün olduğu gibi bugün de her ileri harekete karşı çıkılmaktadır.

Anadolu’nun en ücra köşesine kadar giden öğretmen, oradaki çocuklara, yetişkinlere ışık olmuştur ve olmaktadır. O nedenle toplumu geriye çekmek isteyen kişiler Cumhuriyet öğretmenine karşı olmuşlardır. Bugün de karşıdırlar.

Ne yazık ki bu güzel kuruluşlar, 16 Mart 1848 tarihinde kurulan Öğretmen Okulları maalesef 1974’te kapatıldı. Peşinden Eğitim Enstitülerinin ve Yüksek Öğretmen Okullarının kapısına kilit vuruldu. Cumhuriyetin ilk yıllarında Milli Eğitim Bakanlığı yapmış Dr. Reşit Galip Bey, öğretmeni köylerdeki devletin temsilcisi olarak düşünmüş ve çözümler üretmiştir. Bugün ise taşımalı eğitimle devletin temsilcileri köylerden çekilmiş, gönderdeki bayrak indirilmiştir.

Bugün bırak Köy Enstitüsü çıkışlı; Öğretmen Okulu mezunu öğretmenler bile gerek ölüm gerekse emeklilik nedeniyle Milli Eğitim Bakanlığı kadrosunda kalmamıştır.

Zaman zaman politik görüşlerden zarar görmelerine karşın bu memlekette Ulu Önder Atatürk’ün ilke ve inkılâplarına bağlı kalarak özveriyle çalıştılar. Ölen öğretmenlerime rahmet, kalanlara da sağlıklı yaşam diliyorum.

Öğretmen okulları kurulduğu yıllarda yine bir ıslahat hareketini görüyoruz. Sultan  İkinci Mahmut döneminde  batılı anlamda Tıphane-i Amire, Cerrahhane-i Amire adıyla 14 Mart 1827 Çarşamba günü Şehzadebaşı’nda Tulumbabaşı Konağı’nda tıp okulu kurulmuştur.    

14 Mart1919’da İstanbul’un işkalına karşı tıp öğrencileri tepkilerini göstermek için bu tarihi kuruluşu, bayram olarak kutladılar. O tarihten şimdiye kadar her 14 Mart tarihi Tıp Bayramı olarak kutlanmaktadır.

Meslek kuruluşları toplumsal gereksinimden doğar. O nedenle her meslek kuruluşu, saygı değerdir. Doktorlarımız, ettikleri Hipokrat yemini ile ırk, dil, din ve cinsiyet farkı gözetmeksizin insanlığa hizmet etmek için görevlerinin başındalar.

Zaman zaman çirkin olaylarla karşılaşıyorlar, hatta canlarını kaybediyorlar ama görevlerini yapmaktan geri durmuyorlar. Özellikle Covid-19 gibi büyük bir salgın karşısında canlarını hiçe sayarak ve gecelerini gündüzlerine katarak hastalarına yardımcı olmaktan geri durmuyorlar. Günlerce eşlerini, çocuklarını göremeden, uyumadan görevde kalıyorlar. İnsanlık, özverili doktorlarımızı unutmayacaktır.

Sayın öğretmenlerim, sayın doktorlarım toplum size minnettardır.    
İyi ki varsınız. 

© 2020 www.karadenizgazete.com.tr | Karadeniz Gazetesi bir Güçlü Ticari Ve Sınai Ürünler Pazarlama Ticaret Ve Sanayi Anonim Şirketi ‘dir.

Giriş Yap